Bayburt Postası okuyucularına merhaba. Gazeteyi Atatürkçü Düşünce Derneği Bayburt Şubesi Başkanı Ferit Çağ’ın ölümü sonrasında tanıdım ve o günden bu yana takip ettim. Namık Kemal Zeybek, Ülkü Gökalp Güney gibi isimleri de görünce milliyetçilik duygularım kabarmış olacak ki derhal “Ben de burada kalem oynatmalıyım” kararı aldım ve sevgili Murat Okutmuş’a “Memleketimin gazetesinde ben de yazmak istiyorum” dedim. Sağ olsun memnuniyetle kabul etti.
Bayburt Postası okuyucularına merhaba. Gazeteyi Atatürkçü Düşünce Derneği Bayburt Şubesi Başkanı Ferit Çağ’ın ölümü sonrasında tanıdım ve o günden bu yana takip ettim. Namık Kemal Zeybek, Ülkü Gökalp Güney gibi isimleri de görünce milliyetçilik duygularım kabarmış olacak ki derhal “Ben de burada kalem oynatmalıyım” kararı aldım ve sevgili Murat Okutmuş’a “Memleketimin gazetesinde ben de yazmak istiyorum” dedim. Sağ olsun memnuniyetle kabul etti.
Açıkçası sitede bir kadın yazarın olmaması da dürttü içimdeki yazma arzusunu. Bugün itibariyle belirli zamanlarda Bayburt Postası, özellikle de Bayburt’un kadınları için bu adreste sizlerle buluşacağım.
*
Babamın doğduğu ve Ağlarbaba’nın köyü olarak ta bilinen -eski adıyla Siptoros- yeni adıyla Oruçbeyli’ye bundan 6 yıl önce gitmiştim en son. O günden bugüne orada bulunamasam da Bayburt’u hep gördüğüm gibi anmışımdır. O yaşımda edindiğim izlenim kadarıyla kadınlar gerçekten bizim bölgemizde hep arka plana atılmıştı. Sabah çok erken saatlerde hayvanları otlatmak ve tarlaları sürmek için kalktıklarını gördüğümde, bizden çok uzaklardaki hayatların aslında bizlerden daha gerçekçi olduklarına şahit olmuştum. Bayburt’un o kara kışına, ayazına, zor şartlarına aldırmadan çalışıyorlar, şehirdekiler gibi ellerim çatlar, yüzüm leke olur gibi küresel dünyanın yarattığı kişisel bakım adı altındaki kaygılardan çok uzaklardı. Belki de onların bu tür kavramlardan haberi bile yoktu. Özellikle köylerde yaşayan kadınlarımızın tek sosyalleşebildikleri alanlar tarlalar, otlaklar ya da tandır başlarıydı.
Maalesef kadınların toplum tarafından nasıl algılandıkları konusunda bazı gerçeklerle yüz yüze olmuş olsak da, bu sadece bizim bölgemizde böyle değil. Fakat Bayburt’un Türkiye’nin en olaysız yerlerinden biri olması yüzümü güldürüyor, içimi kabartıyor.
Bende fazla içinizi karartmadan kadınlar temelinde yaptığım bu girizgâhtan sonra özellikle siteyi takip eden yine kadın okuyucu kitlesi için bir dizi önerilerim, paylaşımlarım, haberlerim olacak bundan sonra. Vazgeçemeyeceğimiz kişisel bakım tüyolarından, sağlığa, sosyal sorunlardan sizin de yazmamı istediğiniz konulara kadar olan her şeyi sizlerle paylaşacağım…
Ekim 2011
