Gazetenin, sözün ya da kitabın ortası.
Bayburt Postası...
 
Okutmuş ailesinin kendilerini vakfettikleri Bayburt Postası; Türkiye'nin medya alanında en köklü, en saygın, en kabul görmüş meslek örgütlerinden biri, Gazeteciler Cemiyeti tarafından yüzlerce yerel gazete arasından 'Jüri Özel Ödülü'ne layık görüldü.
 
Gazetenin kurucusu Osman Okutmuş'un başlattığı, ardından Ragıp, Yakup, Sakıp ve Zafer Okutmuş’un omuz verdiği memleketimizin 64 yıllık gazetesi bugüne kadar daha bir çok ödül kazanmıştı. Bu ödül, koleksiyona bir değerli parça daha kattı. Ama asıl ödül, büyük dede Fazıl Okutmuş'un başlangıç yıllarındaki muhalefetine rağmen tutkuyla bağlanılan, üç kuşak boyunca bağımsız yayın anlayışının temsilcisi onurunu taşımaktır, bu öyle her babayiğite nasip olmaz.
 
İşte bu nedenlerle mesleğin en önde gelenlerinin elinden alınan bu jüri özel ödülü diğer ödüllerin yanında çok daha anlamlı ve değerli. Çünkü Bayburt Postası hem içerik hem tasarım ve hem de habercilikte en çok beğeni puanı toplayarak bu ödülü kazandı.
 
Bayburt Postası zaman, emek ve para akıtılarak sürdürülen bir fedakarlığın ötesinde bir kültür inşasının devamı ve bir gelenek kaybolmasın diye gösterilen sadakattir. Bir direniş bir saygı duruşudur.
 
Kürşat Okutmuş ile sohbetlerimizden birinde yayın politikasını eleştirip, sadece iktidardan haberlerin çok yoğun olduğunu ima edip "Bayburt Postası'nı tek parti pravda'sına çevirdin, manşete iktidardan 10 haber, muhalefetten ise bir haber koyuyorsun" dediğimde "abi, iktidar partisi yerel yönetimden merkeze, belediyeden bakan ve milletvekillerine kadar basının önünde, muhalefetten ise ses yok! Sen olsan 10 değil 20 haber yayınlarsın" demişti.
 
Bunu niye anlattım? Bayburt Postası’nın yayın geleneği her şeye rağmen mesafeli ama eşitlikçidir. Sivri dilime rağmen yazılarımı yayınlaması da bunun göstergesidir. Bayburt Postası, Bayburt vasatlığına karşı kendi seçkinliği ile hava atmayan ama havalı; rakiplerine saygı duysa da cakalı ve güvenirliğiyle fiyakalıdır. Özel dosyaları, haberciliği, kültürel değerlere sahip çıkışlarıyla hemşerilerimizin hasıdır. O hem geleneksel, hem güncel, hem çağdaş, hem muhafazakar ama ortayolcu olmayan yayın anlayışıyla kültürümüzün önde gelen yüz görümlerinden biridir.
 
Bu gazeteyi özveriyle sürdüren başta Kürşat Okutmuş, Murat Okutmuş ve çalışma arkadaşlarını canı gönülden kutluyorum.
 
Bayburt Postası; o değerli büyüğümüz; çocukluğumda beni her görüşte başımı okşayıp “Kop Dağı oldu duman” koşmasını söyleyen kurucunla, ikinci, üçüncü kuşağınla ve her zorluğa rağmen başın dik, bağımsız yayın politikanla nice başarılara, nice yıllara...