1952 yılında, kağnı arabalarının Bayburt semalarına yansıyan sesleriyle doldurdukları günlerde bir matbaa makinasının homurtusu ile başlatılan ilk “gazeteli günler”, sosyal ve kültürel faaliyetlere de canlılık getirmiş, bu ilk matbaa ve ilk gazete Türkiye’de matbuanın beyin görevini yapan Babı Ali yokuşu ile de bir köprü oluşturmuştur. 1952 ile 1992 yılları arasında 40 yıllık bir dönemin kapsadığı hizmetlerin yorgunluğu ile ihtiyarlayan Osman Okutmuş’un idealleri gerçekleştikçe, paylaştığı mutlulukların ortaklaşa olması, Bayburt’u yüceltmiş, birlik ve beraberliğin kenetlenmesinde bir önemli unsur olarak da hep ön planda tutulmuştur.
1952 yılında, kağnı arabalarının Bayburt semalarına yansıyan sesleriyle doldurdukları günlerde bir matbaa makinasının homurtusu ile başlatılan ilk “gazeteli günler”, sosyal ve kültürel faaliyetlere de canlılık getirmiş, bu ilk matbaa ve ilk gazete Türkiye’de matbuanın beyin görevini yapan Babı Ali yokuşu ile de bir köprü oluşturmuştur. 1952 ile 1992 yılları arasında 40 yıllık bir dönemin kapsadığı hizmetlerin yorgunluğu ile ihtiyarlayan Osman Okutmuş’un idealleri gerçekleştikçe, paylaştığı mutlulukların ortaklaşa olması, Bayburt’u yüceltmiş, birlik ve beraberliğin kenetlenmesinde bir önemli unsur olarak da hep ön planda tutulmuştur.
27 Eylül 1992 yılında aramızdan ayrılışından bu yana geçen 18 yıl zarfında yaşatmaya çalıştığımız Bayburt Postası gazetesinin arşivinde yer alan anıların tarih kokan atmosferinde, Bayburt’un dünü ve bugünü kıyaslandığında, sayfa sayfa ve sütun sütun kaybettiğimiz değerlerin kıymetini daha iyi anlayabilmek, Bayburt semalarında birer fazilet adaları gibi gezinen ruhaniyetlerinin görür gibi olmak, Bayburt’a hizmet yolunda atılabilecek adımlara birer kılavuz gibi, birer manevi nurlar gibi ışık tutmaktadırlar.
BEKDER 2010 Onur Ödülleri gecesinde “Osman Okutmuş” için hazırlanan kısa belgeselin son sözleri gibi:
“Hayata gözlerini kapattığı gün sadece ömrünü vakfettiği Bayburt Postası’nda ki köşesi boş kalmadı, onun Bayburt’un içtimai hayatındaki yeri hala boş. Bir Ademoğlu düşünün, ait olduğu kentle bu kadar harman olmuş, bu kadar yalın ve çıkarsız sevmiş doğduğu kenti. Bir insanoğlu düşünün hem bu topraklardan beslenmiş, hem de bu toprakları besleyebilmiş. Bir insanoğlu düşünün bir varmışla bir yokmuş arasında hep var olmuş…”
OSMAN OKUTMUŞ’u, diğer bir deyişle “İHTİYAR”ı ödüllendiren Bilim, Eğitim ve Kültür Derneği’ne, değerli Başkanı ve yöneticilerine, Okutmuş ve Bayburt Postası ailesi adına teşekkür ederiz.