Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Bayburt’un Bayraktar köyünde doğdu. Bayraktar’ın eski adı Baksı. Baksı, “şaman” ya da “ümit” anlamına geliyor. Hüsamettin Koçan, gurbete çıkıp okuyan ve güzel sanatlar dalında ünlenen, Türkiye’nin tanınmış ressamlarından biri. Doğu Karadeniz’in Çoruh vadisinde yer alan Bayraktar köyü ile ilgisini hiç kesmemiş.
Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Bayburt’un Bayraktar köyünde doğdu. Bayraktar’ın eski adı Baksı. Baksı, “şaman” ya da “ümit” anlamına geliyor. Hüsamettin Koçan, gurbete çıkıp okuyan ve güzel sanatlar dalında ünlenen, Türkiye’nin tanınmış ressamlarından biri. Doğu Karadeniz’in Çoruh vadisinde yer alan Bayraktar köyü ile ilgisini hiç kesmemiş.
Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda okurken de, Marmara ve Okan Üniversiteleri Güzel Sanatlar Fakültesi dekanlığı yaptığı dönemlerde de hep gelip gitmiş köyüne.
Sene 1984. Hüsamettin Koçan’ı ziyarete gelen babası, “oğlum” diyor. “Keşan’da vefat eden abimin mezarını dahi bilmiyorum. Çok aramama rağmen bulamadım. Bu, benim en büyük derdim.” Sonra da, “Abimin başına gelen benim başıma gelsin, istemiyorum” deyip bitiriyor sohbeti. Hüsamettin Koçan etkileniyor etkilenmesine ama bir müddet sonra unutuyor babasının bu sözlerini. Birkaç sene sonra da babası vefat ediyor. Onun hatırasına köye bir kütüphane inşa ediyor Hüsamettin Koçan.
2000 senesinde doktorlar Hüsamettin Koçan’ın akciğerinde tümör olduğu teşhisini koyuyorlar. Sonradan yanlış olduğu anlaşılıyor ama doktorların o sözü, Koçan’ın yeni bir muhasebe yapmasına neden oluyor ve babasının vasiyeti geliyor aklına. Arkasında bir eser bırakma fikri işte o vakit düşüyor aklına. Babasına, ailesine, doğup büyüdüğü köyüne, Bayburt’a ve tabii ülkesine bırakacağı bir eser. En makulü de bildiği bir işi yapma düşüncesi oluyor tabii. Bugün Çoruh Vadisi’ne bakan sıra dışı Baksı Müzesi işte o düşüncenin eseri.
Baksı Müzesi, değil Bayburt; Türkiye’nin hiçbir ilinde olmayan büyüklük ve ihtişamda bir müze. Çok da fonksiyonel. Eski Bayburt evinin modern mimari ile tasarlanması sonucunda orta çıkmış bir yapı. 30 bin metrekare bir alana sahip olan müzenin bin 500 metrekarelik bir sergi alanı var. Ayrıca, konferans salonu, atölyeler, kütüphane ve 30 kişinin konaklayabileceği bir misafirhane. Misafirhane değil de beş yıldızlı otelin süiti sanki. Her şeyi çok iyi tasarlanmış, yerli yerine oturtulmuş bir kompleks. Peyzajı bile görenleri hayran bırakmaya yetiyor.
Baksı Müzesi’nde geniş bir halk resimleri koleksiyonu yer alıyor. Ayrıca, camaltı ve işleme koleksiyonu, şifa tasları, alemler, taş baskılar, çömlek ve seramikler, ehramlar müzenin geleneksel el sanatlarını temsil ediyorlar. Ehram malum, bölge kadının o soğuk kış günlerinde kendini soğuktan korumak için başına örttüğü örtü. Şimdi, tezgahlar kurulmuş ve ehram dokuyor bu tezgahlar. Ehramların, sadece müzeye gelen ziyaretçiler için olmadığını söyleyen Koçan, “Ehram kumaşından dokunan çeşitli tasarımları, dünyanın dört bir bucağına ihraç edeceğiz” dedi. Yöre halkına bir nevi katkı yani
Metiner Sezer / Türkiye