Bir kayanın üstünde oturan ihtiyar adam gözlerini, Bayburt'unun etrafını çevreleyen mübarek Anıt mezarlıkları üzerinde dolaştırdıktan sonra, kendisini merakla izleyen gençlere döndü: Şimdi düşüncelerimi söyleyebilirim: Ben öylesine bir Belediye Başkanı istiyorum ki; gösterişten, alâyişten, demagojiden nefret etsin. Yaşayışında sadelikten, fikirlerinde samimiyetten, hareketlerinde cesaretten ayrılmasın. Zihninde doğruluk yer etsin, kendini faziletli olmaya alıştırsın...

Osman OkutmuşBir kayanın üstünde oturan ihtiyar adam gözlerini, Bayburt'unun etrafını çevreleyen mübarek Anıt mezarlıkları üzerinde dolaştırdıktan sonra, kendisini merakla izleyen gençlere döndü: Şimdi düşüncelerimi söyleyebilirim: Ben öylesine bir Belediye Başkanı istiyorum ki; gösterişten, alâyişten, demagojiden nefret etsin. Yaşayışında sadelikten, fikirlerinde samimiyetten, hareketlerinde cesaretten ayrılmasın. Zihninde doğruluk yer etsin, kendini faziletli olmaya alıştırsın...

Vakar, gönül cömertliği, samimiyet, ciddiyet ve şefkatin fazileti meydana getiren birer ecdat yadigârı olduğuna inansın...



Kendisinde bir üstün görev anlayış, bir hidayet, hak için çarpan bir yürek, sadakatle süslenmiş bir dil, delili kuvvetli bir natıka, hakikatten ayrılmayan bir görüş bulunsun.



Yiğitlerin, bağrı yanık beldelerini tanıtmasında verdikleri salahiyeti, yakınlık duyanlarla, hayırhah ellerini uzatanların omuzlarına çıkarak, bu yakın ve sıcak alakanın karşısında samimiyeti suiistimal etmesin...



Bayburt tarihini, yetiştirdikleri yiğitlerini en ince teferruatına kadar bilmiş olsun; ziyaretçilerin, araştırmacıların sordukları sualler karşısında bocalamadan cevap versin; beldesini yüceltsin; gurbetteki Bayburtlunun göğsünü gururla kabartsın...



Dünyanın aldatıcı duygularından, geciçi servet ve ikballerinden sıyrılarak, kardeş kardeşe, yan yana, omuz omuza, Allah'ın yüce huzuruna yönelmiş olmanın mutluluğu içinde çalışmalarına başlasın...



Manevi hayat çeşmeleri akmaya devam eden yiğitleri yanında bulsun; destanlarını eserlerini taa uzaklara taşısın; mübarek anıt mezarlarını ayaklar altından kurtarsın; menkıbelerini kısa kitabelerle donatsın ve taşlarını gülsuyu ile yıkasın...



Karşılıklı itimadın ve civanmertliğin asil bir örneği olan bu ruh ve fikir birliği içinde, Hakk'ın rızasına uygun olarak halka hizmet etmenin başlı başına bir ibadet olduğunu hiç aklından çıkarmasın...



Gayemize ulaşabildik ve bu güngörmüş ihtiyarın nasıl bir Belediye Başkanı istediğini belirtebildikse, bunu bir bahtiyarlık sayar, aksi halde ve herşeyden önce Onun ruhundan af dileriz.



Kop Tipisi / Hocazade

9 Ocak 1989