Başımı dayadım siper taşına, düşmanı cepheden aldım karşıma, Allah Allah deyip bastım kurşuna; Vatan sevdâsına çektim tetiği, Anafartalar’a yazdım kütüğü.
Başımı dayadım siper taşına, düşmanı cepheden aldım karşıma, Allah Allah deyip bastım kurşuna; Vatan sevdâsına çektim tetiği, Anafartalar’a yazdım kütüğü.
Siperden sipere tekmil verildi,
Mülâzım Hakkı Bey öne eğildi,
Karşıki tabyada düşman dağıldı;
Destan sevdâsına süngüyü taktım,
Conk Bayırı’ndan sel gibi aktım.
Bayburt’tan gelmişem, Akkoyunluyam,
Bengiboz pazulu, koç boyunluyam,
Üç aylık evliyem, beş kayınlıyam;
Vuruldum, kabrimi derine oyun,
Balamın adını Mustafa koyun.
Hemşerim Daştan da, yanıma düştü,
Mübârek toprağı sardı öpüştü,
Üçler, yediler, kırklar’la görüştü;
Gümüş hamayili geri yollayın,
Anası yalnızdır, köyde kollayın.
Eceabat’taki ocaklar tüter,
Düşman, bu baharda çekilir gider,
Üstümde mor, yeşil çiçekler biter;
Elif’e gönderin rengine baksın,
Kınaya katsın da, eline yaksın.
Bayburt kal’asından üç şahin uçtu,
Çanakkala’sında cennete göçtü,
Felek bize şehit libâsı biçti;
Anam yazmasını kara bağlasın,
Balamı büyütsün, yiğit eylesin.
Kul Ozan rahleye bîkes oturdu,
Kalemini Akdeniz’e batırdı,
Kitaba kaydetti yazdı, bitirdi:
Canımı verecek tek vatanım var,
Çanakkale boyda, çok destanım var.
Altıntepe / 18 Mart 2000