Bayburt'un henüz il olmadığı yıllarda ilçeye yeni kaymakam gelir. Kaymakam şehri gezerken, değirmenin birinde bir eşek görür. Dönmesi için, eşeği vatandaşın biri yönlendirmektedir. Kaymakam, yanındakilere sorar: - Eşek kendi kendine yolunu bulsa da dönse, sizce daha iyi olmaz mı? Değirmenin sahibi 'eyi has diyirsen de gaymagam bey' der: - Hani nerdeee, senin gibi ahıllı eşşek!..

Bayburt'un henüz il olmadığı yıllarda ilçeye yeni kaymakam gelir. Kaymakam şehri gezerken, değirmenin birinde bir eşek görür. Dönmesi için, eşeği vatandaşın biri yönlendirmektedir. Kaymakam, yanındakilere sorar: - Eşek kendi kendine yolunu bulsa da dönse, sizce daha iyi olmaz mı? Değirmenin sahibi 'eyi has diyirsen de gaymagam bey' der: - Hani nerdeee, senin gibi ahıllı eşşek!..

Limitli çay!

Akgün Tekin'in köşesinden, bir Erzurumlu fıkrası. Erzurumlu, Bayburt'a gidip, kahveye girmiş:

- Hele gardaş, bir çay getir de içek.

Ve peşpeşe 29 bardak çay içmiş. 

Bayburtlu sormuş:
- Abi daha getireyim mi?

Erzurumlu elini kalbine götürüp 'yok gardaş' demiş:
- 30 bardak oldi mi, çarpıntı yapiy!..

Laik/Layık

Dr. Eser Alptekin'den…

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Bayburt'un önde gelenlerinden Hacı Mecit Efendi ile röportaj yapıyormuş gazeteciler:

- Atatürk nasıl bir insandır Mecit Efendi?
- Atatürk, çoook böyük adamdır.
- Niçin öyledir?
- Laikliği getirdiği için böyüktür.
- Pekiyi Mecit Efendi, laiklik denilince sen ne anlarsın?
- Valla, camiye layık olan camiye gider, meyhaneye layık olan meyhaneye!

Şakir Süter / Akşam