Tesadüf bu ya, tam da bir üniversitenin önünden geçerken okudum Rektör Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu’nun basın açıklamasını! Yağmur eşliğinde “yakışıksız ithamla” suçlandığımızı okurken, “şükür yarabbi demenin tam zamanı” dedim içimden… Sayın Rektör, sanırım kürsüleri şaşırmış olmalı!

Tesadüf bu ya, tam da bir üniversitenin önünden geçerken okudum Rektör Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu’nun basın açıklamasını! Yağmur eşliğinde “yakışıksız ithamla” suçlandığımızı okurken, “şükür yarabbi demenin tam zamanı” dedim içimden… Sayın Rektör, sanırım kürsüleri şaşırmış olmalı!

Bayburt Üniversitesi’nde “adalet kürsüsü” olmasa dahi, her bilim adamına has “vicdan kürsüsünün”, Sayın Rektör’ünde tükettiği nefese hakim olduğuna inanırdık!

“Rektör ne zaman devlet adamı olursa, Vali beyde o zaman konuşur” dediklerinde heyecanla “ben devlet adamı değil, bilim adamıyım” diyen Bayburt Postası değildi herhalde…

“Üniversitenin açılış programına katılmayışımız, bir uyarı niteliğindedir” açıklamasının hemen ardından, “yolumuza pusu kurulmasına, arkamızdan çelme takılmasına rağmen bizimle yürümeyenleri arkamızda boş sokaklar gibi bırakıyoruz” diye efelenen de Bayburt Postası değildi!

O zaman dün akşam gönderdiğiniz yazılı açıklamada yer alan “yerel basında Valiliğe atfen Üniversitemize yöneltilen yakışıksız ithamlar” şeklinde ki ifadeniz olsa olsa, makamınızda ağırlayıp, ardından da “olmadı Sayın Vali” kifayetinde yazılar yazmasına veya “büyük ayıp” başlığı altında haberler yapılmasına vesile olduğunuz eş/dost/hemşehri gazeteci tanıdıklarınıza yönelik bir tekzip olsa gerek!

Bayburt Postası; yaşanan gerçek bir sorunun altını çizmiş; siz, Sayın Vali ve Belediye Başkanının daveti eşliğinde paylaşılan bilgilere yer vermiş, haber metninin sonunda ise 60 yıla yakın zamandır yayın yapan bir basın kuruluşunun hassasiyeti ile -ifade ettiğiniz gibi- “işgal ettiğimiz makamların kirası olan hizmetin” karşılığında duyarlı olmaya davet etmiştir.

Tüm bunların ardından yenen bir öğle yemeğinin mezesi olmayacak olan Bayburt Postası, tıpkı daha önce ki açıklamalarınız gibi sizden daha cesur açıklamalar beklerdi.

Mesela; “arkamızda boş bıraktığımız sokaklar meğer doluymuş” veya “uyarı niteliğindeki protesto adrese ulaşmıştır” gibi…

Bu açıklamalarda tıpkı sizin, yerel basına dair ithafınız gibi  “ilave ve abartı” olacağından, en azından “geçen yıl ve bu yıl davetlerde yaşanan aksaklıkların ve diyalog eksikliğinin” sizi üzdüğüne dair itirafınızın ardından, yerel basına bu konuda gösterdiği duyarlılık karşısında minnet ve şükran duygularınızı ifade ederek, görevini yapabilen basın kuruluşlarına teşekkür etmeyi becerebilirdiniz!

Ama siz “suni gündem ve gerilim yaratarak kamuoyunu meşgul etme, moral düzeyini ve çalışma motivasyonunu olumsuz etkileme çabaları kimseye fayda sağlamayacaktır, böyle bir planın arkasında olanlar da ancak hayal kırıklığına uğrayacaktır” gibi Bayburt Postası’nın olan bitene dair beklenti içeren anlatımını kullanarak yerel basını hedef gösterip, kolay ve hatta basit olanı seçtiniz!

Şimdi siz; “gazetelerde yer alan ifadelerin tamamının bize ait olmamakla beraber, özellikle bazı konularda ilave ve abartıların bulunduğu” derken, ne demek veya kime ne demek istediğinizi en ince detayına kadar tekrar açıklamak zorundasınız!

Şimdi siz; sanki daha öncesinde benzer şeyler yaşanmamış ve yerel basın üzerini örtmek için çaba göstermemiş gibi, “türkçe” anlatım kurallarında, deyim yerindeyse “en basit kaçamak” ifadeyle; “son günlerde yerel basında Valiliğe atfen Üniversitemize yöneltilen yakışıksız ithamlar nedeniyle” derken, ne demek istediğinizi, yakışıksız ithamların kime ait olduğunu ve “Valiliğe atfen” derken ne ifade etmek istediğinizi tekrar açıklamak zorundasınız!

Vali Kerem Al adına “Bu yılki açılış törenine katılmama kararını basınla duyurduğunu ve beyanlarının da sadece bu kapsamda olduğunu vurgulaşmışlardır” deseniz dahi, “yolumuza pusu kurulmasına, arkamızdan çelme takılmasına rağmen bizimle yürümeyenleri arkamızda boş sokaklar gibi bırakıyoruz” cümlesinin kime karşı söylendiği veya ne anlama geldiğini tekrar açıklamak zorundasınız!

Ya da değilsiniz!

Yaptığımız haberlerin ardından, yine sizin deyiminizle “kirası hizmet” olan ve Bayburt için çok önemli ve de değerli olan makamların, olması gerektiği üzere anlaşmaya başlamış olmasından duysak duysak büyük bir mutluluk duyarız.

Sayın Rektör;

Bu arada yazılı açıklamanızda; “dedim/demedim, demiştim ama/vazgeçtim, ben ettim/siz etmeyin” gibi ifadelerinizin ardından, gazetecilik gibi hiç alakanız olmayan bir mesleğe burnunuzu sokma cesaretiniz ise geride bıraktığımız ramazan eğlencesi gibi…

Sizin ifadenizle; gazetecinin görevi “kurumlar arası hassas dengeleri gözeterek daha fazla sorumlu hareket etmek” olmasa bile, Bayburt Postası; tam da bu bahsettiğiniz denge üzerine hareket etmiştir!

Ve isterseniz; “suni gündem ve gerilim yaratarak kamuoyunu meşgul etme, moral düzeyini ve çalışma motivasyonunu olumsuz etkileme çabaları” konusuna ise hiç girmeyelim!

Sayın Rektör;

Bırakınız kurumların eksiğini gediğini görmek; Bayburt Postası haber yapma görevinin yanında, Bayburt Üniversitesi, Bayburt Valiliği ve Bayburt Belediyesi gibi kurumların güçlü, adil ve vakur olması için, "için için" yanan bir kurumdur. Esnafı dolaştığınızdan dem vurduğunuz bir gün, yaşı sizi geçkin her Bayburtlu ile bu konuyu konuşabilir, her siyasi görüş veya kesimden gerekli yanıtları alabilirsiniz.

Sözün özü, Sayın Rektör…
Olmadı…
Özür borçlusunuz…

27 Ekim 2010


Yazıya konu olan Bayburt Üniversitesi ve ardından Bayburt Gazeteciler Cemiyeti’nden yapılan yazılı açıklamalar şöyle:  

“Son günlerde yerel basında valiliğe atfen üniversitemize yöneltilen yakışıksız ithamlar nedeniyle valimiz sayın Kerem AL ile 26/10/2010 tarihinde öğle yemeğinde bir görüşme yapılmıştır. Gazetelerde yer alan ifadelerin tamamının kendilerine ait olmadığını, özellikle bazı konularda ilave ve abartıların bulunduğunu belirtmişlerdir. Geçen yıl ve bu yıl davetlerde yaşanan aksaklıkların ve diyalog eksikliğinin kendisini üzdüğünü, bu nedenle de, bu yılki açılış törenine katılmama kararını basınla duyurduğunu ve beyanlarının da sadece bu kapsamda olduğunu vurgulamışlardır.

Buradan bazı yerel basın temsilcilerinin kurumlar arası hassas dengeleri gözeterek daha fazla sorumlu hareket etmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Suni gündem ve gerilim yaratarak kamuoyunu meşgul etme, moral düzeyini ve çalışma motivasyonunu olumsuz etkileme çabaları kimseye fayda sağlamayacaktır. Böyle bir planın arkasında olanlar da ancak hayal kırıklığına uğrayacaktır. Üniversitemiz kendi kulvarında koşmaya ve bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ilimize güzel şeyler kazandırmaya devam edecektir. Makamlar gelip, geçicidir. Önemli olan geride güzel eserler bırakabilmektir. İşgal ettiğimiz makamların kirası da hizmettir. Üniversite Bayburt’u, Bayburt’ta üniversiteyi yüreğinde büyütmeye devam edecektir.  

Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu
Bayburt Üniversitesi Rektörü”

"27.10.2010 tarihinde Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu imzalı yapılan açıklamada, “Son günlerde yerel basında valiliğe atfen üniversitemize yöneltilen yakışıksız ithamlar nedeniyle Valimiz Sayın Kerem AL ile 26/10/2010 tarihinde öğle yemeğinde bir görüşme yapılmıştır. Gazetelerde yer alan ifadelerin tamamının kendilerine ait olmadığını, özellikle bazı konularda ilave ve abartıların bulunduğunu belirtmişlerdir” ifadelerine yer verilmiştir.

Basın tarafından kargaşa ortamına katkıda bulunulduğuna dikkat çekilen bildiri de “Böyle bir planın arkasında olanlar da ancak hayal kırıklığına uğrayacaktır” düşüncesi yer almıştır.

Söz konusu açıklamada iddia edilen cümleler Bayburt Basını’nı rahatsız etmiştir. Bugüne kadar basının ilkeleri arasında yer alan “gerçek ve doğru habercilik” duyarlılığıyla hareket eden Bayburt Basını,  söz konusu haberde de sadece gerçeklere yer vermiştir. Aksi iddia edildiği taktirde, böyle bir açıklamanın Bayburt Valiliği tarafından yapılması gerekirken, konunun üniversite yönetimi tarafından dile getirilmesi manidardır.

Bayburt Basını sadece gerçek habere yer verdiği gibi, böyle bir anlaşmazlığın Bayburt’a zarar getireceğini bir çok kez dile getirmiş ve kırgınlıkların son bulması için gerekli adımları atmıştır.

Geçtiğimiz günlerde Bayburt Valisi Kerem Al ve Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu’nun bir araya gelmesi ve aradaki kırgınlıkların son bulması Bayburt Basını tarafından sevinçle karşılanırken, görüşmenin ardından Bayburt Basını’nı “günah keçisi” olarak ifade eden bildirinin yayınlanması, tarafımızdan talihsiz bir açıklama olarak adledilmiştir.

Bayburt Basını, kuruluşundan bugüne kadar, Bayburt Üniversitesi’nin gelişmesi ve büyümesi adına üzerine düşen görevi büyük bir özveriyle üstlenmiştir. Bayburt Üniversitesi’nin Bayburt’a yaptığı katkı ve öneminin bilincinde olan Bayburt Basını,  makamların geçici olduğunun ama üniversitenin Bayburt’a ait olduğunun farkındadır. Bu duyarlılıkla görev yapmaya da devam edecektir.   

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu”