Mehmet Akif, Almanya’dayken bulunduğu şehrin bütün kiliselerinin çanları sürekli çalmaya başlar. "Bunlar ne çanı?" diye sorar... Zafer ve sevinç çanlarıdır... "Ne oldu, nerede zafer kazandık?" Almanlar ile Osmanlı "Biz" oluyorduk. Birlikte savaşıyorduk. Akif’in sorduğu, tabii olarak Almanlarla birlikte düşmanlarımıza karşı nerede zafer kazandığımız idi... Ama gerçek başkaydı!

Mehmet Akif, Almanya’dayken bulunduğu şehrin bütün kiliselerinin çanları sürekli çalmaya başlar. "Bunlar ne çanı?" diye sorar... Zafer ve sevinç çanlarıdır... "Ne oldu, nerede zafer kazandık?" Almanlar ile Osmanlı "Biz" oluyorduk. Birlikte savaşıyorduk. Akif’in sorduğu, tabii olarak Almanlarla birlikte düşmanlarımıza karşı nerede zafer kazandığımız idi... Ama gerçek başkaydı!

Almanların ve bizim -o zaman- ortak düşmanınız olan İngilizler KUDÜS’e girmişti ve Almanlar buna seviniyorlardı. Hıristiyanlar, Müslümanların elinden mukaddes şehri almıştı... "Onlar o zamanki Almanlar" diyor musunuz? Etmeyin, eylemeyin, öyle demeyin... Bugünkü Almanları farklı sanmayın...

Çeyrek yüzyıl önce köktenci kolektivist sosyalist iken bir zamandır köktenci global kapitalist ve de aşırı liberal ve de Batı düşmanlığından Batı âşıklığına geçmiş olanlar ne derlerse desinler, gerçek böyledir... Ne yazık ki...

Bir aşırı uçtan başka bir aşırı uca geçmek de psikoloji biliminin bir tespiti...
Doğrusu "orta yol"du...

"Ne Batı düşmanı, ne de âşığı olmadan, gerçekçi olmak..." diyorum.
Diyorum ve ekliyorum ki, ben bir mümin-Müslümanım ve Müslümanların KUDÜS’teki dertleriyle dertlenmek benim inancımın gereğidir.

Ama öyle olmayanlar da insanlığın gereği olarak KUDÜS ile temsil edilen "FİLİSTİN FACİASI"na duyarsız kalmamalıdırlar.

Yahudi halkının da başına musallat olmuş saldırgan siyonizmin, KUDÜS’ün tamamının işgal gününü "KUDÜS GÜNÜ" ilan etmelerine karşılık, Müslümanlar da İran’ın öncülüğünde ramazanın son cumasını (dünkü gün) "KUDÜS GÜNÜ" ilan ettiler. İyi de ettiler.

KUDÜS, Müslümanların kutsal şehirlerinden birisidir. Musevilerin ve Hıristiyanların da... Tarihin gerçeği budur... Tarihin bir başka ilginç gerçeği de KUDÜS Müslümanların yönetimindeyken, Musevi ve Hıristiyanların da şehirde yaşamalarına izin verilmiş ve inançlarına müsamaha ile bakılmıştır. Aksi olunca ise ters işler olmuştur.

Bakınız tarihe:

- Miladi 70. yılda Romalılar kenti ve Süleyman mabedini yıktılar. Yahudilerin girişi yasak... Hıristiyanlar mı? Onlara yaşamak da yasak...
- Bizans’ın resmi dini Hıristiyanlık olunca KUDÜS Hıristiyan şehri...
- Halife Ömer döneminde Kudüs Müslümanların oldu. Musevi ve Hıristiyanlara şehir serbest...
- 1099´da Papa 2. Urbanus’un birleştirdiği Haçlılar şehri ele geçirdi. Müslümanların tamamı öldürüldü.
- 1187’de Selahattin Eyyubi Kudüs’ü kurtardı. Hıristiyanların ve Yahudilerin şehirde yaşama hakları ve din özgürlükleri güvence altında...
- 1260 Memlükler KUDÜS’te... Hıristiyanların ve Musevilerin hakları tanınmış durumda...
- 1516´da Osmanlı hakimiyeti başladı ve 400 yıl sürdü. Hıristiyanların ve Musevilerin hakları sağlam...
- 1922´de KUDÜS İngiliz mandası altında ve Yahudi yerleşmesine hız verildi. Siyonist teröristler Müslümanlar üzerine yıldırıcı terör uyguladılar ve...
- 1948´de İsrail bağımsız ve savaş...
- 1949´da ateşkes: Batı KUDÜS İsrail’de...
- 1967´de Altıgün Savaşı, KUDÜS’ün tamamı İsrail’de...

Ve İsrail o günü "Kudüs Günü" ilan etti...

İsrail Devleti, iki bin yıl önce terk edilmiş toprağa dönmenin sonucu... Bölgenin yerli halkı olan Filistin Müslümanları ise 2 bin yıldan beri yaşadıkları topraklarda var olma uğraşında...

İşte "KUDÜS GÜNÜ"nün hatırlattıkları... Siyonizmin zulmü ve öldürülen insanlar...

En son GAZZE...
Ne mi yapalım?
Unutmayalım!..