Bir 'kent' düşünün ki akan çeşmesi kalmamış!
İçilebilir olanlar neredeyse bir elin parmakları kadar!
"Kol" kalınlığında ki "kışla çeşmesi"nin suyu nereye verilmişse artık, buharlaşmış kaybolmuş!
Çamlık boyunca 'bir önceki dönemden yapılmış", -bir ton masraf cabası- çeşmelerin hepsi "kukuman kuşu' gibi, görüntü var ses yok!
Kırkçeşmesi desen "kuşa" çevrilmiş!
Memleket susuzluktan, -nasıl olsa 'toz'u bol- teyemmüme başlamış!
Yani düşünün, işte o kadar "su ve çeşme sever" bir kent!
Sen tut, herşeyi ama herşeyi eksik olsa bile ruhu ayakta olan Bayburt Kalesi girişine mermerden 'hayrat' yap!
Pes doğrusu!
Silüet, estetik, malzeme, uyum, doku, ruh...Bunlar da ne?
İzni kim vermiş?
İl Kültür Turizm Müdürlüğü!
Belediye nerdeymiş?
İl Kültür Turizm Müdürlüğü!
Valiliğin haberi var mıymış?
İl Kültür Turizm Müdürlüğü!
Yav bir aklı selim, bir insaf sahibi, bir bilmem ne?
İl Kültür Turizm Müdürlüğü!
Tek suçsuz, o hayrata para harcayan hayırsever!
Allah aşkına!
"Tamam vazgeçtik", eleştirmiyoruz daha!
Yapmayın bir şey!
Kürşat Okutmuş
