Bayburt Postası - Prof. Koçan, ödülünü T.C Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal ve TTYD Başkanı Oya Narin’in elinden aldı.

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği'nin (TTYD) Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi desteğiyle düzenlediği Turizm Yatırımcıları Forumu'nda (TIF 2020), "Kültür ve Sanat: Turizm Yatırımlarının Vazgecilmez Gücü ve Kaynağı” başlıklı oturum gerçekleştirildi.

Moderatorlüğünü Contemporary Istanbul kurucusu Ali Güreli'nin yaptığı oturumda, Odunpazarı Modern Müze (OMM) Vakfı Kurucusu Erol Tabanca, Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Arter Kurucu Direktörü Melih Fereli ile İKSV Genel Müdürü Görgün Taner konuşma yaptı.

Prof. Koçan: "Kültürel üretim üç öğe: Tarih, Coğrafya ve Çağ"

Hüsamettin Koçan, oturumun açılışında, kültürel üretimlerin coğrafya, tarih ve çağ olmak üzere üç ögeden meydana geldiğini söyledi.

Koçan, üç ögenin birbiriyle uyumlu olduğuna işaret ederek, "Tarih dediğimizde kültürel mirası yani daha önce yaşamış insanların üretimlerini anlıyoruz. Çağın ruhu dediğimizde güncel şeyleri, mekan veya coğrafya ise sahneyi anlatır. Bu üç öge bir kalite içerisinde birleştiği zaman kültürel üretim gerçekleştiğini söyleyebilirim." dedi.



"Gelecek için en büyük sorunumuz kalite"

Türkiye'nin kültürel anlamda gelecek için en büyük sorununun kalite olduğuna değinen Koçan, "Maalesef kaliteli içerik üretmek açısından çok gerilerdeyiz. Türkiye gibi tarihsel hafızası çok derin olan ve çeşitliliğe dayanan bir ülkede kalite sorununu aşabilirsek, turist ziyaretçilerinde hedeflenen rakamların ötesine geçebiliriz diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Koçan, konuşmasında Baksı Müzesi'ne dair deneyimlerine de yer vererek, şunları anlattı:

"Baksı, ana şeması itibarıyla her gün yeniden toplumu ve dünyayı okuyarak ürettiğimiz bir metindir. Merkezle çevre arasında, sanat ve tasarım arasında bir köprü oluşturan bir yapıdır. Baksı, bir sivil toplum projesi olarak kendisini var etti. Bu anlamda bir gönüllülük kalesi inşa etmek istedik. Koleksiyonumuz ve sergilerimizde gönüllü sanatçılarımız sayesinde herhangi bir ücret ödemedik. Bu yüzden bizim üretimi ve istihdamı gündeme getirmek, kültürler arası geçişkenlik sağlamak amacıyla giderek kent merkezine inmeye yönelmiş bir müze sistemimiz var."