Selahattin Güveli 76 yaşında. Yılın 6 ayını Bayburt’ta, 6 ayını ise Darıca’da geçiriyor. Videoyu izle...
Yaylapınar Köyü doğumlu olan Güveli, çiftçilik ve çobanlığın ardından Bayburt sanayisine çırak olarak verilir. Uzun süren çıraklık ve kalfalık döneminin ardından kendi işyerini açar. 1985 yılında ise ekonomik nedenlerde dolayı Darıca’ya göç eder. Güveli, 1980’li yılların Bayburt sanayisi ve aynı zamanda ekonomisine de ışık tutan göç hikâyesini şöyle dile getirdi:
“Bayburt’ta iş çoktu o zamanlar. 15 işçiyle çalışıyordum. İran yolu çalışıyordu. İran yolu durduğu gibi çocuklar başladı dükkânın önünde top oynamaya. Bende çareyi göç etmekte buldum. İstanbul’da çok sıkıntılar çektim. Altyapısı olmayan yerlerde yarı bele kadar çamur olan arazilerde dolandım. En son Darıca’ya yerleşmeye karar verdim. Darıca’da kendi işimden emekli oldum. Şimdi ise 6 ay Bayburt’a, 6 ay Darıca’dayım. İşime çocuklarım devam ediyor.”
Ağaç ev fikrinin doğup büyüdüğü, çocukluğunun geçtiği topraklara olan sevgiden kaynaklandığını söyleyen Güveli, önce Darıca’dan bu yıla özel ‘kaçış!’ hikâyesini sonrasında ise çocukluğunun geçtiği topraklarda bulduğu huzuru anlattı:
“Her yıl Bayburt’a gelirim. Bu sene hanım rahatsız tek başıma gelmemi çocuklar istemedi. Ama ben Bayburt’a gelmesem olmaz. Oğlum şaka yollu da olsa ‘seni yolda trafiğe yakalatırım’ dedi. Ona da aldırış etmedim. Baktım herkes karşı bu olaya. Her sabah kalktığımda arabaya bir parça koydum. Ve bir gün erkenden çıktım yola. Sivas yolundaydım haberleri olduğunda. Neyse Bayburt’a gelince köyüme geldim. Doğup büyüdüğüm bu toprakları biraz daha ıssız gördüm. Bir kaç bir şey ekeyim dedim. Ektiklerimin tamamını yaban hayvanları mahvetti. Daha sonra bu fikir aklıma geldi. Hem yaz aylarında gelir kalırım, hem de yaban hayvanlarına karşı bir önlem olur. Tek başıma yaptım. Kimseden yardım almadım. 6 metrekare bir alan. Şimdi her gün buradayım. Her yerde huzurluyum ama asıl huzur burada, çocukluğumun geçtiği bu topraklarda..”