Bayburt Postası - Yıldırım, sunumunda dikkat çekici bir noktaya işaret ederek, aslında her insanın hayatının bir döneminde bir bakıma "engelli" olduğunu belirtti. Bebeklik döneminde konuşamamak, yürüyememek gibi durumların, engelliliğin farklı bir boyutunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Yıldırım, özel gereksinimli bireylerin topluma entegresinde empatinin çok önemli olduğunu dile getirerek, “Yıllardır özel eğitim öğretmenliği yapmaktayım. Abimin geçirdiği bir iş kazası sonucu diz üstü ampute olmasından dolayı engelli yakını olduğum için artık daha güçlü empati duygusu kazandığımı söyleyebilirim. Aile fertleri olarak yaşantımız hatta düşüncelerimiz bile doğrudan etkilendi” dedi.
Türkiye'de özel gereksinimli bireylerin 5378 sayılı engelliler kanunuyla korunduğundan da bahseden Adem Yıldırım, engelliliğin doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası nedenlerine de değindi.
Engelli sınıflandırmaları hakkında da bilgi veren Yıldırım, on sekiz yıllık meslek hayatından örnekler verdi. Özel gereksinimli bireyleri konu edinen kitap ve film önerilerinde bulunarak, sunumunu "Can kusursuzdur, can engelsizdir" sözleriyle tamamladı.
Her hafta Cuma günleri gerçekleştirilen Kültür Sohbetleri; şiir sunumları, şair Baki Tosun, İmdat Sancar, Uğur Dündar, Hasan Kanat’ın sahne sunumları ve koro türküleriyle devam etti.