Bayburt Postası - Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin başöğretmenlerinden Ahmet Hasbî Aker’in hayat hikâyesini anlatan ‘Yedi Cephe Artığı Bir Aydın’ adlı eser Semender Kitap Yayınları’ndan okuyucu ile buluştu.

Birinci Dünya Savaşında cephe cephe savaştıktan sonra Cumhuriyet dönemindeki aydınlanmaya omuz veren kıymetli isimlerden biri olan Hoca Ahmed Efendi’yi anlatan kitap, ismini Ahmet Hamdi Tanpınar dönemin eğitim camiası için kullandığı ‘Yedi Cephe Artığı Bir Avuç Aydın” tanımlamasından alıyor. 

Kitapta, Ailesi ve Yaşadığı Çevre, Ağa (Hasan Efendi), Kara Yusuf Pehlivan, Resmî Görevleri, Yedi Cephe Artığı Bir Avuç Aydın, I. Dünya Savaşı 1916 Rus Harbi, Ayak Parmakları Çoraplarının İçine Dökülmüştü. Muhacirlikten Dönüş, Cumhuriyet Mektebi Başmuallimliğinden Gökçedere'ye Tayin, Gönüllü Eğitim Çalışmaları, Kara Vaiz'in Kahvesi, Talebe ve Yakın Dostları gibi konu başlıkları bulunuyor. 

Uygun Ahmet Aker ‘Son Söz’de şu değerlendirmede bulunuyor:

“Yaşadığı zamana yetişememekle beraber, şehir içinden ve şimdi dışarıda olan değişik insanlardan, öğrencilerinden her gün bahsini duyduğum, komşularından, yakınlarından, onu görenlerden ancak yirmi beş yaşımdan sonra iyice tanıdığım, maddi manevî istifade ettiğim, Tanpınar'ın "Yedi cephe artığı bir avuç aydın" tabirine tam uyan, hasbî, katıksız inanmış, ömrü boyunca İslam itikat, ibadet ilkelerine ve evrensel ahlak kurallarına uygun yaşamış olan ve hayatta iken durmadan etrafını aydınlatan, dünyada vazifesini tamamladıktan sonra asıl diyarına giden bu güzel âlimi anlamak, gençlere örnek olacak hayatını daha iyi anlatmak için yazdığı eserlerin ortaya çıkması lazım.”

BAYDER'de 'Cumhuriyete Giden Yol' anlatıldı BAYDER'de 'Cumhuriyete Giden Yol' anlatıldı

Kitabın tanıtım bültenin ise şu ifadeler yer alıyor:

“Bir ülkenin, bir şehrin, bir devrin kültürü, eğitimi, ticareti, siyaseti, geçmişi, geleceği; en iyi o devirde yaşayan öncü insanların sıra hayat hikâyelerinden öğrenilir. Bayburt'un "suya aşağı" diye bilinen kuzeydoğu bölgesindeki eski adı Abusta olan Çakırbağ köyünde, 1888 senesinde dünyaya gelen Ahmet Hasbi Aker, bu toprakların örnek alınacak insanlarından.

Ahmet Hasbi Aker'in 26 Aralık 1955 tarihine kadar süren hemen her günü ilim ve eğitimle dolu altmış yedi yıllık, yeni nesillere anlatılması gereken ömrünün büyük kısmı; Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılıp parçalanma yılları ve imparatorluğun yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ise âdeta doğum sancılarının ve büyük değişimlerin yaşandığı kuruluş yıllarıdır. Dünyanın büyük kısmını alt üst eden birinci ve ikinci dünya savaşlarının cereyan ettiği, milyonlarca insanın öldüğü, yaralandığı, kaybolduğu yıllar…”