“Bir kalın kitap var, bir kalan kitap/Yazanda ele yaz kitabını sen/Kalından olmasın, kalandan olsun”
Zelimhan Yagup 226 sayfalık kalın şiir kitabının en başında böyle öğüt veriyor yazacaklara.
“Ziyaretin Kabul Olsun” adlı bu şiir kitabı, şairin Türkiye’ye yaptığı gezinin şiirsel izlenimlerini de içeriyor.
Bu kitapta derin anlamlar yüklü bayatılar da vardı, yaddaşımahekk olmuştu (belleğime kaydolunmuştu) hemencecik. Onlardan üçünü paylaşayım hemen:
Ezizim neler gördüm
Dert dağı deler gördüm
Min şehidin yasında
Bir halkı meler gördüm
Ezizim başa çıhtı
Yol geldi daşaçıhtı
Bir inama (inanca) güvendim
Ellerim boşa çıhtı
Ezizim geçer gider
Gelenler geçer gider
Herkes öz ektiğini
Ahırda (sonunda) biçer gider
Onun adını ilk kez Kardaş edebiyatlar Dergisi’nde duymuştum, bu kitaptan söz ediliyor ve bazı şiirlerine yer veriliyordu. “İstanbul Gızı” adlı şiiri çok hoştu:
İstanbul gızının teli darandı (1)
Onun adını ilk kez Kardaş edebiyatlar Dergisi’nde duymuştum, bu kitaptan söz ediliyor ve bazı şiirlerine yer veriliyordu. “İstanbul Gızı” adlı şiiri çok hoştu:
İstanbul gızının teli darandı (1)
Dedi gözeldi mi
Dedim gözeldi!
Billurdan töküldü nurdan yarandı
Dedi gözeldi mi, dedim gözeldi!
Gulağınsırgası (2), saçın cunası (3)
Barmağınüzüyü, elin hınası (4)
Elin yaraşığı (5), gölün sonası
Dedi gözeldi mi/Dedim gözeldi!
Üzün tebessümü, yanağın halı (6)
Galbin harareti, dodağın balı
Belin inceliği, gerdenin şalı
Dedi gözeldi mi/Dedim gözeldi!
Sevgi yollarıyla çıhılanyohuş
Tanrı elleriye vurulan nahış
Durulan, yorulan, süzülen bahış
Dedi gözeldi mi/Dedim gözeldi!
Bahışı söndürdü odlananşamı (7)
Görüşler (8) heyatın lezzeti, tamı/
Nurlu İstanbul’un aylı ahşamı
Dedi gözeldi mi/Dedim gözeldi!
1-Saçı tarandı 2-Kulağın küpesi 3- Saçın tülü (kurdelası) 4-Kınası 5-Halkın, İl’in süsü 6-Beni 7-Mumu 8-Buluşmalar 9-Tadı, tuzu
Bakû’ya gitmek nasip oldu o yıl (1992). Azerbaycan Halk Cephesi’nin Merkez Yönetim Kurulu Üyesi şair Abbas Abdulla’nın (Azerbaycan’ın ilk İstanbul Konsolosu oldu Abbas Abdulla daha sonra) çıkardığı Ulduz adlı dergiyi ziyarete gittik yol arkadaşım rahmetli Şemsi Belli ile.Sohbetin en koyu yerinde biri girdi içeri selam verdi. Abbas Bey “Bu Zelimhan Yagup, şair. Benim de yeğenim olur” deyince, ben hemen Şemsi Bey’e “Abi, hani size İstanbul Gızı diye bir şiir okumuştum, işte onun şairi” diye hatırlatmada bulundum. Şemsi Bey “Yahu arkadaş, seni iyi ki buldum, gel hele, geç şu kameranın karşısına, önce anlat sen bu İstanbul Kızını nerde gördün, nasıl vuruldun ona ve şiirini oku, bir de senden dinleyelim.”
Anlattı, Çamlıca Tepesinde görmüş o kızı. Sonra okudu şiiri. Müthiş bir hitabet gücü olduğunu ve şiirine yeni bir ruh verdiğini gördük. Abbas Abdulla, Zelimhan’ın çok iyi âşık sazı da çaldığını ve âşık meclislerinde bulunduğunu söyledi.
ZelimhanYagup sonra bizi alıp Azerbaycan şiirinin devlerinden rahmetli Nebi Hezri’ye götürdü, giderken de bir kitapçıdan yeni kitabından alıp armağan etti bizlere.
Bu değerli şair, sonraki yıllarda milletvekilliği yaptı. Onu Azerbaycan televizyonunda hep izledim. Tanrı vergisi güçlü bir belleği vardı, Azerbaycanlı gelmiş geçmiş tüm şairlerin neredeyse en önemli şiirlerini ezbere biliyordu, kendi şiirlerini de… Türkiye şiirinde de, bizim birçok aydınımızın ilerisindeydi. Yunus’u ve Mevlana’yı çok iyi biliyordu. Hayrandı Atatürk’e.
Onu birkaç ay önce kaybettik, uçmağa vardı…
Abbas Abdulla dostum da, ZelimhanYagup da Bayburt’a gelmiş Dede Korkut Şenliklerine katılmışlardı. Abbas Abdullah 1995 yılında ilk şenliğe katılma ayrılacağını da tatmıştı.
Zelimhan Yakup’un bana imzalayıp verdiği bu kitabında, Kars’ın Düzünde adlı şiirinin başında iki bayatı (hoyrat) var, bunları Abbas Abdulla da bize okumuştu Bakû’da. Bunlar tam bir cinas ustalığı ve Türkçe mucizesi… Öyle derin anlamlar ve tarihsel gerçeklerle dolular ki… Bunları sunarak “tin’ini şad” edelimZelmhanBeğ’in, Abbas Beğ’e de selam edelim.
Kars ayaz
Bura gündür, Kars ayaz
Kalem kurbanın olum
Kısmetimi Kars’a yaz
(Nenem böyle diyordu)
Kars ayazdı
Bura gün, Kars ayazdı
Kaleme kurban olum
Kısmetim Kars’a yazdı
(Men böyle diyorum)