Bayburt Postası - Yaklaşık 3 yıldır ön hazırlıkları tamamlanan ve bu yaz ilk etkinlikler için "Kültür Evi"nin kapılarını sosyal hayata açan SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, konak bahçesinde doğup büyüdüğü baba evini o dönemki malzemelerle aslına uygun şekilde yeniden inşa etti.
Türkiye'nin enerjisine yön veren SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Bayburt programlarında zaman zaman elektrik ve suyu olmayan bu evi kullanıyor.
Bayburt'un Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyünde, Kenan Yavuz Konağı ve Kültür Evi kompleksi içerisinde yer alan "baba evinin" hikayesini anlatan Yavuz, elektrik ve suyun olmadığı 'o' zor günleri hatırlattı...
Fotoğraflar: Kürşat Okutmuş - A.Kadir Nişancı
Beşpınar'dan Bayburt'a o dönemde 40 kilometre yolu kamyonla 4 saatte gittiklerini belirten Yavuz, "Kışın yollar kapanırdı, kızakla gidebilirdik. Köyümüzde ilkokul vardı ama ortaokul ve daha sonrası yoktu. Köyde yaşarken şehre gidip okuyacak kaynaklara sahip olmak oldukça zordu ama bu imkanı çok şükür yakaladık" dedi.
Türkiye'nin enerjisine yön veren SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Bayburt programlarında zaman zaman elektrik ve suyu olmayan bu evi kullanıyor.
Bayburt'un Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyünde, Kenan Yavuz Konağı ve Kültür Evi kompleksi içerisinde yer alan "baba evinin" hikayesini anlatan Yavuz, elektrik ve suyun olmadığı 'o' zor günleri hatırlattı...
Fotoğraflar: Kürşat Okutmuş - A.Kadir Nişancı
Beşpınar'dan Bayburt'a o dönemde 40 kilometre yolu kamyonla 4 saatte gittiklerini belirten Yavuz, "Kışın yollar kapanırdı, kızakla gidebilirdik. Köyümüzde ilkokul vardı ama ortaokul ve daha sonrası yoktu. Köyde yaşarken şehre gidip okuyacak kaynaklara sahip olmak oldukça zordu ama bu imkanı çok şükür yakaladık" dedi.
Yavuz, modernleşme ve betonlaşmanın bu geleneksel yapıyı yok ettiğini hatırlatarak, en azından doğup büyüdüğü köyde, geleneksel yaşamı gelecek kuşaklara gösterecek bir yapılaşma gerçekleştirmek istediğini ifade ediyor.
Bununla Türk toplumunun geçmişteki değerlerini gelecek kuşaklara aktarmayı amaçladığını belirten Yavuz, "Bu yapı benim doğup büyüdüğüm, dedemin, nenemin, babamın ve annemin, hep birlikte yaşadığımız evin bire bir aynısı. Elektriği ve suyu yok, tuvalet dışarıda. İki odası, tandırı ve anbarları var. Yaşamı olduğu şekliyle ve bütün eşyaları da orijinal haliyle koymaya gayret ettim" diye konuştu.
"İçerisine girdiğimde hatıralarımızı yakalıyorum"
Yavuz, yüzlerce yıllık geçmişi olan ve çeşitli nedenlerle yıkılan baba evini aslına uygun olarak o dönemki malzemelerle birebir aynı şekliyle yeniden inşa ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"İçerisine girdiğim zaman çocukluğumuzu, hatıralarımızı yakalıyorum. Muhtemelen bundan 15-20 yıl sonra Anadolu'nun hiçbir köyünde bu tür evler kalmayacak; konaklar, taş evler, tandırlıklar kalmayacak. Kullanılmış olan bir çok alet yok olacak ve tamamen kurumsal, toplumsal hafızamızdan silinip gidecek. Dolayısıyla burada, yüzlerce yıl sonra dahi insanlar gelip baktıklarında eski yaşamı, tarihi ve tarihi dokuyu bütün kokusuyla yaşayabilecekleri bir ortam oluşturmaya gayret ediyorum."
Köyden kente ya da Anadolu'dan büyük şehirlere göçü engellemenin en önemli unsurunun, bulundukları topraklarda yaşam kalitesini arttırmaktan geçtiğini vurgulayan Yavuz, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Aksi takdirde gençlerimiz malesef köylerimizde kalmıyorlar. Bütün kültürel imkanlarla, sinamasıyla, müzesiyle, okuluyla, iletişimle, sağlığıyla her anlamda sosyal yaşam kalitesini arttırmazsak bu topraklarda gençlerimiz maalesef yaşamak istemiyorlar, herkes büyükşehire gitmek istiyor. Dolayısıyla ben de köyümün yaşam kalitesine bir katkıda bulunmak istiyorum."
Kenan Yavuz Konağı ve Kültür Evi'nde muhafaza ve dönüşüm hikayesi "baba evi" ile sınırlı değil. Sinema salonu bulunmayan Bayburt'ta, yeniden açık hava sinema günlerini yaşatmaya başlayan anfi tiyatro, su değirmeni, taş değirmeni ve Tarım ve Kırsal Yaşam Müzesi bunlardan bir kaçı...
Kültür Evi'nde çalışmaların ve dönüşümün devam edeceğini söyleyen Yavuz, tüm Bayburtluları "Kültür Evi"nde bu yaz başlayan etkinliklere davet ediyor.