TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Abone Ol
Bugün Türkçüler günü, Kutlu Olsun..
Beşeri sistemlerin vücut ettiği, mayalandığı, kemâla erdiği yer fikirdir.. Hepsi de eksik ve yetersizdir.. Bunların içinde en güçlü olan, en elle tutulur olanı asabiyet ve ırkçılıktan beri olan Milliyetçiliktir..
Böyle bir giriş ile gelelim asıl söylemekliğimize;
Bugün ve epey yıllardan beri, bir takımlarının dillerine pelesenk olan; "Atatürk Milliyetçiliği", bir ayak oyunudur.. Doğrusu Atatürk gibi 'Türk Millyetçisi' olmaktır. Dünün Mao'cuları.. Atatürk'ün; "Türk aleminin en büyük düşmanı Kominizmdir" diye Türk Gençliğini uyardığı dünkü ve bu günkü neo koministler bile "Atatürk Milliyetçiliği"den dem vuruyorlar, ne alakası varsa..?
Mustafa Kemal'in kafasında 2. Meşruiyet'ten beri Türk Milliyetçiliği vardır. Bilahare Atatürk, "Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir" diye devam eden, veciz konuşmalarının bir diğerinde; "Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur" demiştir.. Görüldüğü gibi kendisinin, ya da kendisine ait bir fikir sistemini, keza hususen va'z ettiği bir milliyetçiliği değil, zaten var olan, lâkin; ona gelene kadar siyaseten ve 'kuvveden fiile" realize olmamış Türk Milliyetçiliğini, Ziya Gökalp'le birlikte vücut ve mana bulmuş, ete kemiğe bürünmüş ve kurduğu genç cumhuriyetin ideolojisinin TÜRKÇÜLÜK, Türk Milliyetçiliğini deklare etmiştir.
Dolayısıyla, bu platformlarda en az 10 yıldır sözünü ettiğim, (ki sözde koministler, ya da sosyalistler bile bu kadar bu konuları irdelemişlerdir..) "Kominizmle Mücadele Dernekleri artıkları" yaftasıyla yapmış olduğum, sağcı ve aslında gizli Amerikancı; "kominizmle mücalede dernekleri" müntesiplerinin Ülkücü Camia'nın Başbuğ'a kadar olan siyasi mücadelesinin hiçbir safhasında bir aynîlik yoktur, olmaz, olamazdı da..

Dünden bugüne, Türk Milliyetçileri olarak örnek aldığımız Türk Milliyetçilerinin içinde; İsmail Kahraman, Fetullah Gülen, Yassıada ya da 12 Mart savcılarından herhangi birinin, mesela Bakit Tuğ ya da 12 Eylül'ün kasaplarından Nurettin Soyer gibiler yoktur.. Onlar olmadığı gibi; kronolojik olarak; Cemal Gürsel, Madanoğlu, Kenan Evren, Çevik Bir ve hatta Yaşar Büyükanıt gibi neredeyse 80 yıldır Türk Milletine kahır ile deli gömleği giydirenler de yoktur.

Ve gerçek ve şuurlu bir Ülkücü, bir Türk Milliyetçisi, hem Müslümanlığının gereği, hem de tarihi, perspektifi, akışı itibariyle sağcılığı ve Türkiye'de örgütlenişi itibariyle "Kominizmle Mücadele Dernekleri", muhibbi ya da o derneklerce itibar edinenleri, dost edinmeyi, yoldaş saymayı kendisine zül sayar vesselam..