Taşı çatlatan adam...

Dursun Bozkurt Ustalara Saygı Kupası adı altında 27 Şubat 2010 tarihinde Bayburt Kop Dağı Kış Sporları ve Kayak Merkezi’nde yapılması planlanan etkinlik öncesinde yazma ihtiyacı duydum. Ve bu satırları 40 yıldır Bayburt’ta kayağın içinde yer alan biri olarak yazdım. Öncelikle kupaya Dursun Bozkurt ismini seçen Bayburt Postası’nı ve organizasyon komitesini kutlamak istiyorum. Marifete iltifat bunu gerektirirdi. Töreli olmak demek, bu olsa gerek.

Abone Ol

Dursun Bozkurt Ustalara Saygı Kupası adı altında 27 Şubat 2010 tarihinde Bayburt Kop Dağı Kış Sporları ve Kayak Merkezi’nde yapılması planlanan etkinlik öncesinde yazma ihtiyacı duydum. Ve bu satırları 40 yıldır Bayburt’ta kayağın içinde yer alan biri olarak yazdım. Öncelikle kupaya Dursun Bozkurt ismini seçen Bayburt Postası’nı ve organizasyon komitesini kutlamak istiyorum. Marifete iltifat bunu gerektirirdi. Töreli olmak demek, bu olsa gerek.

Rahmetli spor adamının, Dursun Bozkurt’un; kayak adına başlattığı hamle ve sabrı için, yokluklar karşısında yılmadığı için, onu anlamalarını beklemeye ihtiyaç duymadan yoluna devam ettiği için, “git köşene otur be adam” diyenlere aldırmadığı için, yoklara, olmazlara kulaklarını tıkadığı için bilinen tüm övgüleri hak ettiğini düşünüyorum.

Bayburtlu Şair İlyas Memiş ne güzel söylüyor.

“Yükün ağır olsada, tenezzül etme taşı.
Öyle sabır göster ki, çatlasın sabır taşı.”

Dursun Bozkurt’un öncelikle taşı çatlattığına emin olun.

***

Dursun Bozkurt 1925 yılında Bayburt’ta doğdu. 1933 yılında henüz 8 yaşındayken kayağa başladı. 1943 yılında Bayburt’ta yapılan Şark ve Garp Gurubu Müsabakalarında 6. oldu. İlk Türkiye şampiyonluğunu 1945 yılında Ankara’da elde etti. (Alp Disiplini İniş ve Slalom)

1946 ve 1947 yıllarında da Türkiye birincisi olmaya devam etti.

Avrupa’da kayak pistlerine ilk defa 1948 yılında çıktı. Türk Kayak Milli Takımının sporcuları arasında ve hatta bu takımın kaptanı olarak yer aldı. (Ocak.1948.St. Moritz. İsviçre)

Bu takımdaki 6 Türk sporcusunun 3 tanesi Bayburtludur. Muzaffer Demirhan, Ahmet Giray ve Dursun Bozkurt.

1949 yılında, Uludağ da yapılan Yunanistan ve Avusturya’nın da katıldığı Uluslararası yarışlarda, iki defa dördüncü olmuştur. (Bu dereceler o güne kadar henüz alınmamıştır.)

Toplam 176 defa milli takımda yer almıştır…

Kendisinin verdiği mülakatlardan öğrendiğimiz kadarı ile Milli takımla birlikte Fransa’da bulundukları bir dönemde ayağını kırmıştır. Dolayısı ile o yarışlarda ülkemizi temsil edememiştir.  

1950 yılında ve 25 yaşında iken Sivas’a asker olarak gitmiş ve özel izinle Sivas’taki gençlere kayak öğretmiştir. Sivaslı gençler böylece ilk defa bir antrenörle çalışma imkânı bulmuşlardır.  

Rahmetli Dursun Bozkurt, Türkiye’de modern kayağın ve modern kayak tekniğinin, Bayburtlu kayakçıların önderliğinde başladığını söyler. Bu anlamda önderliği yapanların kendisi ile birlikte Muzaffer Demirhan, Sefa Çelik ve Süleyman Bozkurt olduğunu ifade etmiştir.

1950’li ve 60’lı yıllarda kayak, ülkemiz için henüz yenidir ve sadece zenginlerin oyalandığı bir alandır. Yani tam olarak spor olamamıştır. Daha çok, dönemin deyimiyle “sosyetik” bir zemindir.

Bursa Uludağ’ı mesken tutan Bayburtluların sayısı 8 veya 10 kişidir. Uzun bir süre Bayburt’a uğramazlar. Spor ve profesyonel hayatlarını, ticari geleceklerini Uludağ’da sürdürürler. Ve bu zaman aralığında Bayburt’ta da kayak unutulur.

Bu bilgilerin bir kısmını Dursun Bozkurt’un bizzat kendinden, diğerlerini ise M.Fahri Yılmaztürk ve Sivaslı gazeteci Raci Demirören’in verdiği mülakatlardan edindim.

1971 yılında Kültür ve Turizm Derneği’nin Başkanı olan Sayın Osman Okutmuş’un girişimi ile kayağın dirilişi için bir temel kayak kursu açılır. Bu kursu veren Antrenör, döneminin slalomda Türkiye Şampiyonu olan Osman Kiper’di. Ancak bu girişim maziye dönüşe yetmedi. Yaklaşık 20 sene daha beklemek gerekti.

1989 Yılına gelinceye kadar hevesli gençler, kendi imkânları ve kendi becerileri ile kayak yapmaya çalıştılar. 1989 yılında Dursun Bozkurt, kaybetmediği heyecanı ile Bayburt’a dönüp ateşi yeniden yaktı.

Bizler buna şahidiz.

Onun en yakınında Osman Çarpatan, Mahmut Ardahan, Mehmet Güngör, Muhlis Gider, Zeki Şipal ve İsmail Şimşek yer alırken, demir attığı liman ise merhum gazeteci Osman Okutmuş olmuştur.

1989 yılında başlayan bu girişim, 1990 yılından itibaren, İl oluşumuzla birlikte yeni bir ivme kazandı. Bu sefer görev artık Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün olmuştur. Bu gönüllüler yanında devlet, memurları aracılığı ile yerelde kayağa sahip çıkmıştır.

Rahmetli Dursun Bozkurt’a en büyük desteği, pek tabi olarak o dönemin Belediye Başkanı Muammer Daştan vermiştir. Kurtuluş Kupası Kayak Yarışları da o dönemde başlamıştır.

Daha sonra kayağa el atan biri daha olmuştur… Dönemin Valisi Sayın Ali Haydar Öner. Başta Valilik imkânları olmak üzere bütün Belediye Başkanlarından özel rica ile üç beş takım kayak aldırarak malzeme ihtiyacı karşılamıştır.

Dursun Bozkurt’tan sonra yapılan çalışmalarla bu güne gelinmiş ve birkaç yetenekli insanımız Milli takımın kapısını aralamıştır. 1995 yılında kuruluşu gerçekleşen Bayburt Gençlik ve Spor kulübünün sporcuları olarak Halit Gider ve Gökhan Köprücü Milli takıma seçilmişlerdir.

Daha sonraki yıllarda aynı kulübünün sporcuları olarak Gül Sekmenli, Nehir Kavi ve en son Emre Şimşek Milli formayı giymiş, Alp Disiplini dalında Türkiye Birincisi olarak yer edinmişlerdir.

Emre Şimşek, şu anda Türk Milli takımının değişmez sporcusu olmuştur. 2011’de Erzurum’da yapılacak olan Üniversite oyunlarında da ülkemizi temsil edecek sporcular arasında yer almaktadır.

Bu sporcularımız üzerinde ismini saydığımız emektarların dışında Milli Takım Antrenörlerinden Metin Aysal, Mehmet Güngör ve İsmail Şimşek’in büyük emekleri vardır.

2010 / Mart