Anadolu Ahilik geleneğinin ileri gelen şahsiyetlerinden sayılan; Ahi Emir Muhammet ve Ah-i Ahmed-i Zencani Bayburt’ta yaşamıştır. Ahilik, Anadolu tarihinde çok önemli kültürel, sosyolojik, ekonomik ve siyasi bir oluşumdur.
Ahmet Turan Alkan’a göre (İkinci Meşrutiyet Devrinde Ordu ve Siyaset) “Hanedan içinde, kimin saltanata geçeceği, 2. Mehmet devrine kadar bir tertibe tabi olmaksızın, devlet işlerinde mühim rolleri olan Ahilerle, devlet adamlarının ellerinde idi…”
Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat zamanından beri; saray, esnaf ve zanaatkarların Ahi olduğunu tarihi kaynaklar açıkça beyan ediyor. Mevlana’nın oğlu Sultan Velet ile de dostluğu olan, Eflaki’nin “Ariflerin Menkıbeleri” isimli kitabında kendisinden sıkça bahsedilen Ahmed-i Zencani’nin, Bayburt’ta şehir merkezinde türbesi vardır. Mevlana’nın torunu Ulu Arif Çelebi 1315 yılında Bayburt’u ziyaret etmiş, halk tarafından büyük ilgi ve iltifatla ağırlanmıştır.
Şehir merkezindeki büyük medreselerin yanında Sünür, Gökçedere, Aydıntepe gibi beldelerinde de benzer eğitim kurumlarının bulunması Bayburt’u bölgenin Erzurum’dan sonra en önemli ilim ve kültür merkezi yapmıştı.
Bu medrese mezunları Cumhuriyetin ilk yıllarında da eğitim faaliyetlerine katkıda bulunmuştur.
Hoca Ahmet Hasbi Efendi, Müftü Fahrettin Kumbasar, Müftü Nazım Köklü, Hocazade Mehmet Efendi gibi şahsiyetlerin Kara Vaiz’in (*) kahvesinde 1940 yıllardan sonra, günün belli saatlerinde yaptıkları ve uzunca süre devam eden sohbetler, bu devre ait anılarını yazan Selahattin Tuncer tarafından akademik bir faaliyete benzetiliyor.
Halkın hafızasından uzun yıllar silinmeyecektir.
* Kara Vaiz’in Kahvesi: Kırkçeşmeler civarında, devrin önemli insanlarının sohbet edip çay içtiği kahvehane.