1989'da Bayburt’un vilâyet, Namık Kemal Zeybek’in kültür bakanı olması ile zaman zaman gündeme gelen, sonraki yıllarda bir ara müze müdürü dahi atanan şehir müzesinin artık gerçekleşme yoluna girdiğini yetkililerden aldığımız cevaplardan anlıyoruz.
Müze için kamulaştırıldığı söylenen fakat bırakın etnografik ve arkeolojik eserleri korumayı, kendisi korunmaya muhtaç olduğu için tekrar tekrar tamir edilen bina zaman ve kaynak israfından başka bir şeye yaramadı.Bu işe en uygun yer geniş bahçesi ve tarihî sayılacak taş binasıyla Kız Meslek Lisesi yani eski transit otelidir. Bedesten (Taşhan) daha mânâlı olmakla beraber fazla masraf isteyeceğinden günümüz şartlarında göz ardı edilebilir.
Etrafında ondan fazla eski medeniyetlerden kalma höyük, 5 tane küçük kale, Baksı ve Lori köylerinde olağanüstü gayretlerle kurulmuş iki örnek müzesi olan, Bizans, Selçuklu, Osmanlı eserleri göz önünde olan Kale Kente şu ortamda yapılacak en güzel iş şehir müzesini, etnografya ve arkeoloji müzesi olarak, zaman kaybetmeden açmaktır.
İl içinde ve dışında bir çok insanda özel koleksiyonlar olduğu, bu topraklardan çıkan binlerce yıllık eserlerin uzak yerlere götürüldüğü, açılacak müzenin ücretli ziyaretlerle yapılan harcamaları kısa sürede amorti edeceği gerçeklerini göz önüne alırsak bu iş için geç kalındığını dahi söyleyebiliriz.