Mustafa Cemil Kılıç, İmam Hatip Okulu ve İlahiyat Fakültesi mezunudur. Marmara Üniversitesinde Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü Sosyoloji ve Sosyal Antropoloji Ana Bilim Dalında eğitimini tamamlamıştır. Liselerde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ve Eğitim İş Sendikasında, Sendika Yöneticiliği yapmıştır.
Kılıç Hoca, Türklük bilinci yüksek ve bilimlik düşünmeye yönelik bir insan olarak sekiz kitabın yazarıdır. Son kitabının adı: “Kur’an’daki Alevilik”
Bu kitaptan bazı alıntıları sizinle paylaşmak isterim:
Ahzab Suresi 30. Ayette “Ey Ehlibeyt, Allah sizden her çeşit günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor” ifadesiyle Ehlibeyti övgüleyen Kur’an, “De ki, ben bu Elçilik görevime karşı Ehlibeytime sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum” anlamını içeren Şura Suresi 23. Ayette de Ehlibeyt sevgisini bir buyruk olarak insanların üzerine yüklemektedir.
Alevilikteki yeniden doğuş inancıyla ilgili olarak Bakara Suresi 28. Ayette şöyle denilmektedir: “Siz nasıl olurda Allah’ı inkar edersiniz? Siz ki, ölülerdiniz, O sizi diriltti, sizi yine öldürecek ve yine diriltecektir. Sonunda yine O’na döndürüleceksiniz.”
Mümin Suresi 11. Ayette ise şu ifade yer almaktadır: “Diyecekler ki, Rabbimiz bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Şimdi günahlarımızı itiraf ettik. Buradan bir çıkış yolu var mıdır?”
Ve bu konuda anlamı en net ayetler, Vâkıa Suresi 60, 61 ve 62. Ayetlerdir: “Aranızda ölümünüzü önceden biz belirledik. Kimse bizi engelleyemez. Yerinize başka benzerlerinizi getireceğiz ve sizi bilemeyeceğiniz bir biçimde yeniden yaratacağız. İlk yaratılışınızı biliyorsunuz; öyleyse niçin yine de düşünmezsiniz.”
Bu konuda tamamlayıcı bir ayet olarak, Bakara Suresi 156. Ayet: “Onlar derler ki, biz Tanrıdan geldik ve sonunda O’na döneceğiz.”
Alevilikteki kader anlayışının, Kur’an’daki dayanakları Nisa Suresi 79. Ayet: “Sana gelen her iyilik Allahtandır. Kötülükler ise kendi nefsindendir.” Yine Nisa Suresi 40. Ayet: “Allah hiç kimseye zerre kadar kötülük yapmaz.”
Aleviliği sadece Ali’yi çok sevmek sananlar veya Alevilerin toplu ibadetlerini “cümbüş veya folklor” sananlar bu kitabı okumalıdırlar.
Amacım elbette Alevilik tebligatı yapmak değil. Alevi, Şii, Sünni hepsi bir fidanın güller açan dallarıdır. İstiyorum ki, birbirlerini sevsinler. Sevmenin ilk şartı da bilgidir. Birbirlerini bilsinler.
Allah’ı bir bilen, Muhammed Mustafa’yı Elçi kabul eden, Kur’ana Allah’tan gelmiş olarak inanan herkes mümindir ve müminler birbirinin kardeşidir. İnanmayanlar mı? Onlar da insan kardeşlerimizdir. Yeter ki, zalim olmasınlar.