Bayburt’un Baksı (Bayraktar) Köyü’nden çıkıp ressam profesör olan ressam Hüsamettin Koçan Hoca, köyüne uluslararası çapta bir sanat müzesi yaptı. Yılların emeği, alın teri ve özverisiyle...
Üst kültürün başka kültürleri aşağıladığı bugünlerde Hüsamettin Koçan Hoca, şöyle demiş açılış töreninde:
“Alt kültür ile üst kültürü önyargısız bir şekilde bir araya getirdik.”
Ne güzel!
Bayburt’tan yola çıkıldığında Baksı Köyü son durakmış, oradan sonra yol yokmuş.
Ama Hüsamettin Koçan ve ona müze için sonsuz destek veren Oya Koçan sayesinde, artık “Baksı’dan öteye bir yol” var.
Bayburt kırsalında yükselen bu abidenin en beğendiğim tarafı: Kasmaması, kastırmaması...
Yani ehramlı köy kadınlarının ve yalın ayak köy çocuklarının üzerinde terör estirmemesi...
Mesela müzenin konferans salonunda köylüler düğün yapabileceklermiş, atölyeler köy kadınlarına açık olacakmış, köy çocukları müze kütüphanesinden yararlanabileceklermiş.
Ne güzel...
Kısacası artık Anadolu’nun kıraç bir tepesinde çağdaş sanatçıların eserlerinin sergilendiği bir müzemiz var...
Hüsamettin Koçan’ı hem kadirbilirliğinden, hem de toprağına bağlılığından dolayı kutluyorum.
Hürriyet / 2010