Şubat 1916’da Erzurum’u işgal eden Rus Kafkas Ordusu Komutanı General Nikolai Yudenich, Bayburt’a girmek üzere ordusuna bu emri vermişti. Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri’ne karşı birçok cephenin açıldığı Osmanlı İmparatorluğu için ise her şey bitmemişti…
Kırıla kırıla geri çekilmek zorunda kalan Türk Ordusu’nu yok sayan düşman komutanı General Yudenich, ordusuyla birlikte İstanbul'da olmayı hayal ettiği Haziran’da, henüz Kop’u aşamamıştı!
***
Bundan tam 100 yıl önce Bayburt’ta bir destan yazılmıştı. 1914’te Birinci Dünya Savaşı’na girmek zorunda kalan Osmanlı İmparatorluğu, batıda olduğu gibi doğuda da tarihin akışını değiştiren cepheler oluşturmuştu. Sarıkamış Şehitleri’nin toprağa düştüğü 1914’ten sonra Rus Ordusu için çok önemli bir geçiş güzergâhı haline gelen Kop Dağı, 1915’teki Çanakkale Destanı gibi Anadolu’nun tamamen işgalinin önüne geçen bu cephelerden biriydi.
2. Plevne olarak Türk tarihine geçen Halit Paşa komutasındaki Kop Savunması, Şubat 1916’da oluşturuldu. Yer yer çarpışmaların yaşandığı Kop Dağı’ndaki savaş, Mart 1916’da şiddetlendi. Aralıksız zor şartlarda tutulmasına rağmen Rus Ordusu'na hem zaman kaybettiren, hem de büyük zayiata uğratan cephe, Temmuz 1916'da ise zorunlu olarak düştü.
Tozlu raflardaki destan!
Birinci Dünya Savaşı’nda Şark Cephesi’ni hedeflenen süre zarfında ayakta tutan ve savaşın seyrini değiştiren en önemli direnç noktalarından biri olarak gösterilen Kop Savunması’nın 100. yılındayız.
Bayburtlu mücahitlerle birlikte Osmanlı Ordusu’nun tarihe düşürdüğü bir kahramanlık destanı olan Kop Savunması, 'yaşandığı topraklarda' özel etkinliklerle anılmasa da, anlatılmasa da, resmi tarihi belge ve dokümanlarla tozlu raflardaki yerini koruyor!
Bir 100 yıl daha geçse bile, 1. Dünya Savaşı’nın Anadolu’daki Türk Dünyası’nı hedef alan o büyük planını hem askeri, hem siyasi açıdan bozan bu büyük tarihi hadisenin kahramanları, ‘şanına yakışır’ bir şekilde anılacağı güne kadar da tarihteki yerini koruyacaktır…
Bayburt Postası-2016
