'Pala Dayı' 4 bin euroluk teklifi geri çevirdi 'Pala Dayı' 4 bin euroluk teklifi geri çevirdi

Bayburt Postası - Okuma yazması olmayan vatandaşların imzası yerine geçen ve noter onaylı olması halinde resmi işlemlerde geçerli sayılan mühürün Türkiye’deki son temsilcilerinden biri olan İbrahim Karakuş’un kurşunla olan tanışıklığı çocukluk yıllarına dayanıyor.

1950’li yıllarda babası Cevdet Karakuş tarafından açılan fotoğrafçı dükkânının uğraşlarından biri olan mühür kazıyıcılığı ile 7 yaşında tanışan ve zamanla öğrenerek ustalaşan İbrahim Karakuş, şimdilerde mesleğin ülke genelindeki son temsilcilerinden biri haline geldi.

Evinin altında oluşturduğu ardiyesinde küçük tüple kurşun eriten ve erimiş kuruşunu asırlık kalıplara dökerek mühürleri elde eden İbrahim Karakuş, ahşap bir elceğin ucuna monte edilmiş çivi ile üzerine yazılacak yazıyı ustalıkla işliyor.

Okur yazarlık artınca mühre olan talebin iyice azaldığını artık haftada ancak 3-5 tane iş geldiğini söyleyen İbrahim Karakuş, geçmişte mesleğin çok revaçta olduğunu belirtti. Günümüzde İstanbul’dan dahi tek tük sipariş aldığını söyleyen İbrahim Karakuş, Türkiye’de mühürle ilgilenen bir elin parmağını geçmeyecek kadar meslektaşı kaldığını söyledi.

Mührün güvenilir oluşuna asla bir benzerinin üretilemeyeceğine değinen Karakuş, “Mesela şuan Bayburt Postası yazdım, bundan bin tane daha yazılsa aynısını yazamam. Bunun için çok güvenilir. Çünkü elimde çivi ile yazıyorum. Aynısı çok istesen bile çıkmaz. Bunun için noter tarafından onaylatılması lazım. Mühür kaybolması durumunda yeni mühür yapılır, ona da yine noter onayı almak gerekiyor” dedi. 

Kurşunla tanışıklık çok eskilere dayanıyor

Öte yandan Karakuş ailesinin kurşunla olan tanışıklığı çok eskilere dayanıyor. Büyük dedeleri Selanik’ten İstanbul’a gelen ve oradan da görevli geldiği Bayburt’ta yerleşip kalan bir Osmanlı Subayı. Osmanlı’da ‘çakmakçılık’ yaparmış. Tüfeklerin ateşleme mekanizmasını yapan kişilere verilen isim ‘çakmakçı’. Bu subayın oğlu olan dedesi Şevki Karakuş Bayburt Belediyesi’nde tellal olarak çalışmış. İstanbul’da öğrendiği mesleği ise şekercilik. Karakuş ailesi Bayburt’ta ilk dondurmayı yapan ailelerden biri olarak da biliniyor. Şevki Karakuş, şeker ve dondurma üretiminin yanı sıra babasından öğrendiği mühürcülük mesleğini de sürdürmüş ve oğlu Cevdet Karakuş’a miras bırakmış. Cevdet Karakuş namıdiğer Foto Cevdet. 1950’li yıllarda açtığı fotoğrafhanesinin bir köşesini mühürcülük mesleğine ayırmış. Uzun yıllar Bayburt’taki vatandaşların mühür talebini karşılamış. İbrahim Karakuş ise 7 yaşında girdiği fotoğrafhanede öğrendiği mühürcülük mesleğini halen sürdürüyor. Bayburt’un il oluşunun ardından Köy Hizmetleri’ne işçi olarak giren ve iş çıkışlarında babasının yanından kopmayan İbrahim Karakuş, şimdilerde bu asırlık mesleği evinin altından oluşturduğu ardiyesinde devam ettiriyor.

Haber ve Fotoğraflar: Murat Okutmuş