Evett sevgili hemşerilerim, sanırım bugünlerde para ve yatırıma boğuluyorsunuz? Gözünüz aydın. Artık zengin oldunuz! Dertleriniz önümüzdeki haftadan itibaren sıfırlanıyor.
Biliyoruz, tamam, iktidarın başındaki kişinin çocukluğu ve delikanlılığı çorak geçtiği için az gelirli seçmeni neresinden avlayacağını çözmüş:
Baksanıza artık; “Girişimciye 150 bin lira sorgusuz sualsiz kredi”, “İşyeri açan gençlere 50 bin lira karşılıksız hibe”, “Emekliye meccanen 1200 lira”, “Öğrenciye karşılıksız her ay 250 lira destek”, “İşsize ayda 600 lira işsizlik desteği”, “İşe giren gençlere 1 yıl maaş partiden”! Şuraya plastik saha, buraya betondan üst geçit, oraya yüz yıl yetecek alt yapı, daha öteye asfalt, az öteye sağlık merkezi; mahalle odamıza ‘kalbura bastı’ yemeye buyurun!..
İş mi başüstüne, destek mi emrinde, kredi mi hemen, tayin mi buyur, para mı lafı mı olur?
Efendime söyleyeyim yatırımlar, destekler, projeler; para, para, hep para!
Sanırım yoğunluktan bu güne kadar bunları unuttular! Ya da korku sen nelere kadirsin!
İktidar partisi böyle böyle toplumu bağışa, ianeye, ulufeye bağımlı ve paragöz yaptıklarını sanıyorlar. Oysa sosyal devleti bitirip, insanları başkasının merhamet ve insafına teslim edip, dilenci toplumu üretiyorlar.
Fakat iktidar partisi bir şeyi unutuyor. Bir iktidarın geldiği en çaresiz nokta, para ve yatırımın her şeyi satın alacağını sandığı “noktasındaaa”!..
Burda kahredici olan bir konu daha var: Bayburt’a, partisinden cayma durumundakilerin sadakatini artırmak için seçip de gönderdiklerine bakın:
-Bilişim iletişim çağının en önemli atılımına “böyle havada bulut gibi bir şey, bilgileri gönderiyorsunuz ordaan size geliyor” diyen bir eski..
-“Biz o desteği onlara, bize karşı kullansınlar diye vermedik” diyen gafçıbaşı danışman.
Bir önceki seçimde de -“Türk yoktur” diyen bir Arap milliyetçisi..
Fakat iktidar lideri, Bayburt gibi yerlerdeki taraftarının bence aklını fazla küçümsüyor ve zaafını biraz yanlış çözmüş. Memleketlilerimin önemli bir kesimi son kertede verdiği desteği birden çeker. Bunu biliyorum ve vazgeçme sınırındaki bu kesime güveniyorum.
Neyse, durum bu! Tamam, yani para önemlidir ama her şey değil. Hele de gelir paylaşım adaletini günden güne bozan bir siyaset anlayışında vadedilenler sadakadan başka bir şey değildir.
Zaten böyle olmasa bu türden bağışlarla yaşayan Ortadoğu toplumları yurtlarında bir kargaşa çıkınca yanıbaşlarındaki Katar ve Kuveyt’e gitmek isterlerdi. Oysa baksanıza, batağa batmış Yunanistan bile onlara daha çok paylaşım adaleti ve gelişmişlik vaad ediyor.
Aslında ağzımı toplamak istiyorum da elimde değil. Sevgili hemşerilerim, kafayı takmışsınız kalkınmaya başka şeyler umurunuzda değil. Oysa siz asıl paranın dışında gidenleri ve kaybedilenleri sorgulayın lütfen.
İktidar partisinden vazgeçme sınırındakiler, Allahu Lillah aşkına azcık bi durun, bi düşünün ve Bayburt’un haline bir bakın. Ve para o da elinize geçerse her derdinize deva mı?
Hollywood yıldızının o yüzümüze çarpan sözüne yukarıda sadece Bayburt’u ekledim. İktidar partisini kayıtsız şartsız destekleyenler değil de cayma sınırındakiler lütfen bir kez daha tartın.
Hepimiz biliyoruz ki para tabiki ve elbette önemli ama onun karşılığında başka değerleriniz satın alınıyorsa paranın değeri sıfırdır.