Hz. Muhammed’in hanımı Hz. Ayşe’nin hayat hikâyesi

Yazar dostum Arif Tekin… İmamlıkla ilahiyat alanına giren, daha sonra İlahiyatı bitiren, ömrü İslamî araştırmalarla geçen, Klasik Arapçayı çok iyi bilen, otuza yakın kitaba imzasını atan bir araştırmacı-yazar. 

Arif Tekin’in bir önemli özelliği ve üstünlüğü de kimseden yana, kimseye karşı olmadan, konuyla ilgili tüm İslami kaynakları kullanarak gerçeği ortaya çıkarıp çekinmeden yazmasıdır.

İşte şimdi Arif Tekin’in elimde son kitabı var, adını başlık etmişim yazıma: “Ebubekir’in kızı, Hz. Muhammed’in hanımı Hz. Ayşe’nin hayat hikâyesi”, Berfin Yayınları tarafından yayımlandı bu değerli yapıt.

Arif Tekin’in Diyarbakırlı hemşerisi, boğularak katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’a adadığı bu kitaba yazdığı önsözden bazı bölümleri birlikte okuyalım önce:

“Bu çalışmamda hem Hz. Ayşe’nin -adeta yılan hikâyesine dönen- şu yaş meselesi üzerinde duracağım hem de yaşantısıyla ilgili kamuoyuna anlatılmayan bazı konuları ele alacağım. Evlenirken kaç yaşında olduğu konusunu ele almamın nedeni, birçok din adamının yaptığı eksik ve taraflı yorumlar ve yazıların -kitap olsun, makale olsun- yeterli ve kapsamlı olmaması. Açıkçası Ayşe’nin evlendiği yaş konusunda bir boşluk gördüğüm için böyle bir çalışmayı ele aldım. Eminim ki okurlar bu farkı göreceklerdir. Ayşe’nin evlilik yaşı olsun, genel yaşantısıyla ilgili olsun, bir şeyler söylemek ve yazmak için konunun uzmanı olmak gerekir. Örneğin; İslam tarihini, hadis külliyatını, hadis usulünü iyi bilmek gerekir.

(..) Bugüne kadar insanlara anlatılmayan konuları işlediğim için yazılarımın kimilerine dokunacağını biliyorum. Ben asla hakaret etmiyorum, sadece bugüne kadar İslam âlimleri nezdinde sağlam kabul edilmiş kaynaklardaki bilgiyi sunuyorum. İslam’da Hz. (hazret) kelimesinin yeri olmadığı halde; yine de inananlara saygıdan dolayı, Muhammed, Ebubekir gibilerini yazarken hazret kelimesini kullanırım. Benim için önemli olan işin özüdür.

Bir de benim şöyle bir prensibim var: Önemli bir söz için alıntı yaptığım kaynakları hemen anında veririm. Gaye araştırma yapmak isteyenlere kolaylık olsun.”

Kaynakları veriyor ama Arif Tekin, şu hususa da önemle vurgu yapıyor ve “Elimde Hz. Muhammed dönemine ilişkin noter senedi yok. Ben sadece İslam Ansiklopedilerine, hadis külliyatına, İslam Tarihine bakarak olayları değerlendiriyorum” diyor.

Arif Tekin’in yukarıya aldığım önsözündeki yöntem, çerçeve, vurgu ve uyarılar ışığında 304 sayfalık bu kitabında yazdıklarından önemli bulup derlediklerimi sizlere özetler halinde sunacağım, ayrıntısı kitapta var, dileyen okur. Hadi başlayalım:

-Mekke döneminde Hz. Muhammed’e neden kız vermiyorlardı (vermeyenlere amcası Ebu Talip de dahil)? Hz. Muhammed’in Hatice ve Sevde ile evliliği. Hatice gibi tek başına malını yöneten bir kadın örneği var mı İslam tarihinde?

-Hz. Ayşe’nin dokuz yaşında gelin olduğuna dair kanıtlar. Ayşe, Hz. Muhammed’den önce de bir başkasının sözlüsüydü. Ayşe ile ilgili rüya hikâyesi. Düğünü var ama haberi yok. Ayşe evlendikten sonra da oyuncakları ile oynardı.

Diyanet kaynaklarında Ayşe’nin yaşı. “Ayşe 14-20 yaşında evlendi” diyenlerin iddiaları ve Ayşe ile Esma arasındaki yaş farkına dayalı iddialar. Esma ve Peygamberin kızı Fatma’nın yaşından yola çıkarak Ayşe’nin yaşını bulma girişimleri. Hz. Ayşe’nin Mekke dönemine ilişkin bazı anlatımlarına dayanarak yaşının yüksek olduğunu iddia edenler.

-Ufak kızlarla evlilik konusuna Kur’an ve İslam’ın bakışı. Hz. Ömer, Hz. Ali’nin, Hz. Ali de baldızının ufak kızıyla evlendiler. 

-Hz. Muhammed ve Ayşe’nin babası Hz. Ebubekir’in Ayşe’yi dövdüğüne ilişkin olay ve örnekler…

Maalesef Ebubekir çocuklarına şefkat göstermedi. 

-Hz. Muhammed’in ölümünde Ayşe’nin rolü var mıydı? Hz. Ayşe’yi zan altında bırakan rivayetler. 

-Ayşe öldü mü, öldürüldü mü? Neden gece gömüldü?

-Hz. Ayşe cariye sattı mı? Kölesinin elini kesti mi?

Arif Tekin, yeri geldikçe, diğer kitaplarında yazdığı ya da yazmadığı olaylara da dönüyor ve bu kitabında onlara da yer veriyor.

Evet, namuslu bir araştırmacı-yazar, nesnel ve yansız olur, hiçbir kesimle yandaşlığı, dostluğu ya da düşmanlığı olmaz, doğruyu ve gerçeği arar ve yazar. Arif Tekin böyle biridir. Doğruyu ve gerçeği arayanlara, doğruyu ve gerçeği duymaya hazır olanlara bu kitabı tavsiye ediyorum, okusunlar.