Bayburt Postası - 78 yaşındaki Hasan Hafızoğlu, 1969 yılında işçi olarak gittiği Almanya’da Bitburg-Prüm Bölge Müzesi’ne gittiğini, o günden itibaren bölgede bulunan tüm müzeleri gezdiğini ve kendisindeki müzecilik fikrinin Almanya’da geliştiğini söyledi.
Almanya’daki müzelerde Anadolu’dan götürülmüş malzemeleri gördüğünde çok üzüldüğünü, 1974 yılında Türkiye’ye dönüş yaptığını ve o günden itibaren bu tür eski eserlere ilgisinin yoğunlaştığını söyleyen Hafızoğlu, bir kısmını araziden, diğer büyük bir kısmını ise para vererek satın aldığı malzemelerini evinde oluşturduğu bir odada sergiliyor.
1980’li yıllarda Kültür Müdürlüğü’nün önerisiyle cam stantlar yaptırdığını ve malzemeleri bu stantlarda muhafaza ettiğini aktaran Hasan Hafızoğlu, 2000’li yılların başında evinde ağırladığı dönemin Valisi Ali Haydar Öner ve Araştırmacı Yazar Osman Nuri Sezer’in sergiye hayran kaldıklarını, Vali Öner’in çalışma başlatacağı bir dönemde Giresun’a tayinle Bayburt’tan ayrıldığını anlatıyor.
İsviçre’nin Basel şehrinde bulunan müzeleri de gördüğünü, Türkiye’de de birçok müze gezdiğini söyleyen Hafızoğlu, birçoğunu Akşar ve çevre köylerden temin ettiği eserler ile köyüne bir müze kazandırmak arzusunun olduğunu dile getirdi.
Hasan Hafızoğlu’nda bulunan eserler arasında kartal, fok balığı, kaplumbağa fosilleri, çeşitli dönemlere ait heykeller, Roma dönemine ait eserler, 600 yıllık hamam tasları, berberlere ait eski malzemeler, tarım aletleri, hac malzemeleri, şifa tası, pul ve para koleksiyonları bulunuyor.
Hafızoğlu’na ait eserler arasında en çok ilgi çeken eserler ise harp malzemeleri olarak adlandırdığı bölümde yer alıyor. Bu bölümde de dedesine ait süvari kılıcı ile birlikte birçok döneme ait kılıçlar, kamalar, hançerler, ilkel ok uçları, barutluklar, şarapnel parçaları yer alıyor.
Ve Âşık Hasan Hafızoğlu
Öte yandan Hasan Hafızaoğlu’nun bir başka yönü de yöredeki âşık edebiyatına olan ilgisi ve yazdığı şiirler. Hafızoğlu mahlası ile şiirler yazan Hasan Hafızoğlu, mahlasının Şaşkunî mahlaslı Nevzat Karaoğlu tarafından verildiğini, askerlik yıllarında şiir yazmaya başladığını, 600’ü aşkın kendisine ait şiirinin bulunduğunu dile getirdi. Hafızoğlu, kitap çalışması olmadığını, bugüne kadar Dede Korkut Kültür ve Sanat Şölenleri’nde sahne alarak şiirlerini seslendirme imkanı bulunduğunu sözlerine ekledi.
Haber ve Fotoğraflar: Murat Okutmuş