Bağdat muhafızı Bekir Subaşı’nın 1623 yılında isyan edip İran Şahı Abbas’tan Osmanlı’ya karşı yardım istemesi ile Safevi Ordusu Bağdat’ı zahmetsiz teslim aldı, Bağdat on dört yıl İranlılarda kaldı. 1514 Çaldıran ve 1578-90 Safevi savaşlarındaki Osmanlı üstünlüğü; Osmanlı-Avusturya savaşları,Celâli isyanları ve İran’ın ateş gücünün artması sonucu kaybolmaya başlamıştı. 1603-1618 Osmanlı-Safevi savaşlarında İran üstün gelmeye başlamıştı. 1625 ve 1626 yıllarındaki Osmanlı Sadrazamlarının Bağdat’ı geri alma teşebbüsleri sonuçsuz kalmıştı.
1635'de Safeviler'den Revan kalesini alan IV . Murad, 1638 yılında büyük bir sefer-i hümayûn düzenleyerek Bağdat’ı geri aldı. İranla 1639'da yapılan Kasr-ı Şirin anlaşması hâlâ yürürlüktedir.
Bağdat’ın geri alınması halk arasında sevinçle karşılandı. Sancağı Bağdat surlarına dikdikten sonra orada şehid olan Genç Osman’a Kayıkçı Kul Mustafa’nın yazdığı destan o tarihten beri türkü ve mehter marşı olarak söylenir.
İptida Bağdat’a sefer olanda
Atladı hendeği geçti Genç Osman
Vuruldu sancaktar kaptı sancağı
İletti bedene dikti Genç Osman
Genç Osman; Bayburt’un eski ismi Giv, yeni ismi Genç Osman olan köyüne, 1466-1470 yıllarında Fatih Sultan Mehmed’in üç defa büyük ordular göndererek ortadan kaldırmak istediği Karamanoğulları beyliğine bağlı Aksaray’dan göç eden Turgutoğullarından. Çok iyi saklanan, eski Bayburt Belediye Başkanı Mustafa Turgut’un oğlu Turan Turgut’un elindeki Ferman, Genç Osman’ın sadece bir efsane olmadığının kanıtı.
Hal böyle iken tesadüf ettiğim, kissatadinda.com ve kültürportalı.gov.tr ile, diğer yazılı kaynaklarda Aksaray Kültür Müdürlüğünden onaylı, çok eski olmayan açıklamalar; Genç Osman’ın Aksaray’ın eski adı Dorikini yeni adı Genç Osman köyünden olduğunu, bu köydeki evinin tespit edildiğini anlatılıyor. Yaşı küçük olan askerin, Padişah ile aralarında geçen ‘’bıyık terleme’’ olayı ve tüm anlatılanlar bire bir aynı.
Bir yerde medfun olduğu söylenen sahabenin beş altı şehirde türbesi olması gibi alışık olduğumuz mutad bir durum; farklı olarak bu defa ferman var: