Geçici asfalt!

Abone Ol
Şehrimde altyapı devriminin başladığı tarihte doğan çocuklar, önceki hafta ilk karnelerini aldı.

Onlardan sadece biri olan minik Kop, geçidin diğer tarafını bekleyememiş, zirvede doğmuştu. Karne hediyesi olarak yeni ayakkabı istediğinde, babasının cevabı hazırdı: “Geçici asfalt geçsin, ondan sonra!”

***

Arabasından çıkan sesler ile Roman havası çalmayı başaran taksici hemşerim, yetenek yarışmalarına nasıl katılabileceğini sorduğunda, sormuştum:

- Bunun sanayiye gitme zamanı gelmemiş mi?
- Geçici asfalt geçsin abim, ondan sonra…

***

Türkiye’de ne kadar göz doktoru varsa hepsini gezip, yine de bulanık görmekten kurtulamayan kapı komşumu, -dünya gözüyle altyapı devrimini görme pahasına- ısırgan otunu damıtıp, gözüne damlatırken yakalamıştım!

- Hayırdır emi?
- Bir de bunu dene dedi!
- Kim?
- Kadir ağabeyi!

***

En son atılan geçici asfalt ile 2000 yılında yapılmış çeşmenin tarihe karışmak üzere olduğunu görünce, belediyeye samimiyetle sormuştuk:

- Bir kat daha atıyorsunuz demek…
- Evet…
- Arkeoloğunuz var mı?
- !

***

Baksı Müzesi’ne gelen elin İngiliz’ini, henüz tanıştığı Alman’a hararetle bir şeyler anlatırken yakalamıştım... Şaşkın ifadeler ile etrafındakilere çektiği fotoğrafları gösteriyordu! Tabi hemen müdahale ettim…

- Hayırdır matmazel?
- Streets.. Ohh my god! Why so?
- Ha o mu... Geçici asfalt!
- What?
- Bitmeyen devrim!

***

Neyse ki; önceki akşam ellerinde poşetlerle, neşe içerisinde zıplayarak 15’i toplayan çocukları gördüğümde, yeni kuşağın genetik olarak geçici asfalta uyum sağladığını farkettim!

Mutlu ve mesut şehrimin geçici asfalt kuşağı; kapıdan kapıya koştururken çukurları artık önemsemiyor, tümseklerde sendelemiyordu!

Çok çile çekmiştik ama dönüşüm ve devrim tamamlanmıştı işte...
-Bir gıdımlık huzur, bu olsa gerekti!-

***

Derken...
-Bir yıl daha devrilirken- ufukta devrimin son lideri göründü…
Geçici belediye binasından çıkmış, merdiven basamaklarını ardı sıra bırakarak sokağa iniyordu.

O ara bir toz bulutu yükseldi… 
Aldırış etmedi!
İnmiyor, daha çok sahneye çıkıyor gibiydi…

Geçici kaldırımları geride bıraktı…
Tüm heybetiyle geçici asfalta ilk adımını attı…
Önce üstünde bir sallandı, bir daha…
Ağırlığını iyice ayaklarına vermişti…

***

Lafı çok uzattım…
Tamam soruyorum:

- Güzel günler görecek miyiz? Tozsuz, yürünesi, güneşli günler...


Yazı ile ilişkili haberler:
Bayburt'un kimliği artık bu görüntüler!
Bayburt'un yolları tamirat bekliyor!