Ahmet Muhip Dıranas, “Fahriye Abla” şiirinden şikayetçi olduğunu söylerdi. “Çünkü Fahriye Abla şiirini bilen okuyan niceleri Ahmet Muhip Dıranas’ı bilmiyor...” derdi. Şiirinin şöhreti şairinin adından önde gidiyordu. “Fahriye Abla” bir çok insanın bamteline dokunan şiirdi, Dıranas’ın çok daha güzel şiirleride vardı. Olvido, Serenad, Ağrı gibi daha pek çok şiiri sanat ve estetik açılarından güçlü eserlerdi.
Gariptir, Ahmet Muhip, Fahriye Abla’sını, Varlık Dergisi’nin açmış olduğu mizah şiirleri yarışmasına göndermek için yazmış, fakat herkes bu şiiri ciddiye almış. Demek herkesin çocukluğunun geçtiği mahalleden “içini gıcıklayan” bir “Fahriye Abla”sı varmış. Ahmet Muhip vefat ettikten sonra şiir programlarına katılan eşi Münire Dıranas, hayat arkadaşının bir çok şiirini ezberden okuyordu. Türk Dil Kurumu ile Diyarbakır Valiliğinin ortaklaşa düzenlediği şiir gecesi için Diyarbakır’a gitmiştik. Münire hanım da vardı. Gecede “Fahriye Abla” yı okumuştu. Programdan sonra gecenin ilerleyen saatlerinde sürüp giden tatlı sohbet esnasında, Fuat Bayramoğlu, davudi sesiyle Münire Hanım’a, “Hanımefendi, Fahriye Abla sizin kumanız değil miydi” diye takıldı.
Münire Hanım olgunlukla, “Ben kumamı seviyorum efendim” diyordu ama, yine de kadınca bir duyguyu bastırdığı sezilebiliyordu. Söz Ahmet Muhip’in şiirleri etrafında dolaşırken, Orhan Şaik Gökyay da, Dıranas’ın bazı şiirlerindeki erotik öğelerden bahsetti. Mesela “Geceye yorgun bırakıp erkekleri” giden kadınlar imajının üzerinde duruyordu. Münire Hanım buna itiraz etmekle kalmayıp, öfkeli bir çalımla sohbeti terkediyordu. Bu tavırda, biraz önce içine sindirmeye çalıştığı “Kuma” tepkisi de yer alıyordu galiba..
Yahya Akengin'in kırk yıllık hatıralarını içeren yazı dizisi devam edecek...
Gariptir, Ahmet Muhip, Fahriye Abla’sını, Varlık Dergisi’nin açmış olduğu mizah şiirleri yarışmasına göndermek için yazmış, fakat herkes bu şiiri ciddiye almış. Demek herkesin çocukluğunun geçtiği mahalleden “içini gıcıklayan” bir “Fahriye Abla”sı varmış. Ahmet Muhip vefat ettikten sonra şiir programlarına katılan eşi Münire Dıranas, hayat arkadaşının bir çok şiirini ezberden okuyordu. Türk Dil Kurumu ile Diyarbakır Valiliğinin ortaklaşa düzenlediği şiir gecesi için Diyarbakır’a gitmiştik. Münire hanım da vardı. Gecede “Fahriye Abla” yı okumuştu. Programdan sonra gecenin ilerleyen saatlerinde sürüp giden tatlı sohbet esnasında, Fuat Bayramoğlu, davudi sesiyle Münire Hanım’a, “Hanımefendi, Fahriye Abla sizin kumanız değil miydi” diye takıldı.
Münire Hanım olgunlukla, “Ben kumamı seviyorum efendim” diyordu ama, yine de kadınca bir duyguyu bastırdığı sezilebiliyordu. Söz Ahmet Muhip’in şiirleri etrafında dolaşırken, Orhan Şaik Gökyay da, Dıranas’ın bazı şiirlerindeki erotik öğelerden bahsetti. Mesela “Geceye yorgun bırakıp erkekleri” giden kadınlar imajının üzerinde duruyordu. Münire Hanım buna itiraz etmekle kalmayıp, öfkeli bir çalımla sohbeti terkediyordu. Bu tavırda, biraz önce içine sindirmeye çalıştığı “Kuma” tepkisi de yer alıyordu galiba..
Yahya Akengin'in kırk yıllık hatıralarını içeren yazı dizisi devam edecek...