“Dağlar Yıkıldığı Zaman”
Kadim dostum Muharrem Sevil, yeni elime geçen ''Maveraünnehir Defterleri''nde; Cengiz Aytmatov’un “Dağlar Yıkıldığı Zaman” adlı romanını hatırlatarak; onun, dağlar yıkıldığı zaman kimsenin sağ kalmayacağını düşündüğünü yazıyor.
Zigana’dan her geçişimde, yapılan yol ve tünellerden sonra güzelim çam ormanlarına ve yeşile yapılan tahribatın izlerinin uzun yıllar sonra dahi silinmediğini görür şimdi daha yıkıcı, daha güçlü ve modern aletlerle yapılanları düşünürüm.
Bir kaç ay önce uzun zaman aradan sonra açtığım Kuran ı Kerim mealinde tesadüfen çıkan sureden bazı ayetleri, yine kafamdaki bu suallerle alakalı gördüğüm için bir tarafa not etmiştim.. Gaşiya suresi: (Gaşiya, kaplayan, saran demekmiş. Korkusuyla insanları kapsayıp sardığı için kıyametin sıfatlarından imiş.)
1- Gaşiyanın dehşeti, her tarafı saracak olan o felaketin mahiyeti hakkında elbet sende bilgi sahibi oldun.
2- Yüzler vardır o gün yere eğilmiş zelildirler.
3- Yorgundur, bitkin mi bitkindirler.
4- Kızgın ateşe girerler.
5- Susayınca kaynar su kaynayan bir çeşmeden içerler.
17- O kafirler bakıp düşünmezler mi (mesela) deve nasıl yaratılmış.
18- Gök nasıl kurulup, uçsuz bucaksız yükseltilmiş?
19- Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş.
20- Yeryüzü nasıl yayılıp, hayata elverişli kılınmış.
21- İşte böyle. Sen insanları irşada devam et. Zaten senin görevin sadece irşad edip, düşündürmektir.
22- Yoksa sen kimseyi zorlayacak değilsin.,
Düşünenler için ne büyük ip uçları...
Mesela çok insanın merak ettiği kıyamet ve ahır zaman. Ayette yeri tutup dengeleyen direkler olarak dikildiği bildirilen dağların azımsanmayacak bir kısmı, yol yapmak gibi gayelerle süper güçlü makinalarla delinip, yıkılıyor.
Bu faaliyetler her geçen gün artarak devam ediyor. İklim, bitki örtüsü doğal halinden uzaklaşıyor.
Kıyamet belli ki insan elinden, onun faaliyetlerinden olacak. Atom bombalarını patlatarak yada diğer faaliyetlerle dağları yıkarak...
Dağlar yıkıldığı zaman kimse sağ kalmayacak.