Bugün yeni bir gündür

Abone Ol


Mahalli bir seçimin şartlarını fazlasıyla aşan bir süreç tamamlanmış bulunmaktadır. Yaşanılan olağanüstü olaylar, 17 Aralık’tan itibaren ülkemize yapılan saldırıların, bütünüyle bir "istikrarsızlaştırma stratejisine" dayandığına şüphe yoktur. Nihai saldırının veya "ihanet"in ortaya çıkması, aslında milletin sağduyusuyla, tarih bilinciyle oluşturduğu, sahip olduğu kanaati, kesin bir karar dönüştürdüğünü söyleyebiliriz.

Milli güçler duruma hakim

Kısaca bugün, yeni bir gündür ve yeni bir başlangıç yapmak için "yeni bir stratejik değerlendirmeye" ihtiyaç vardır. Burada, özellikle tespit edilmesi gereken bazı hususların altını çizmek gerekir. Seçim öncesi ülkeyi istikrarsızlaştırmak, bir kaos ve belirsizlik ortamına sürüklemek isteyenlere karşı verilen cevap milletin, bütün meselelerin "demokrasi içinde çözülmesine inandığını" ve böyle bir bilinçte hareket ettiğini ortaya koymuştur.
 
Bu tavır ve kararlılığın, yeni bir dönemi başlatmak için neden önemli olduğu şöyle açıklanabilir: Birincisi; ülkenin, artık "demokrasi dışı yöntemlerle" yolunun kesilmesinin mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. Bütün kışkırtmalara rağmen, insanımız barış içinde bir seçime ulaşma konusunda sabırlı ve kararlı davranarak bunu açıkça ifade etmiştir. İkincisi bunca darbe ve müdahale yaşamış olmasına rağmen, devletin içinde çeşitli örgütlenmelere ve tahriplere karşın, halk "devlete güven" duymuştur.

Tüm bu zorluklara rağmen, devlet kurumu içinde "milli unsurlar" duruma hakim olarak, zor dönemin geride bırakılmasında, sürecin kontrol altına alınmasında, "uluslararası büyük bir komplonun boşa çıkarılmasında" halkın bu güven duygusuna karşılık vermişlerdir.

Burada vurgulanması gereken başka bir husus "devlet bilinciyle", "demokrasiye duyulan inancın" bir noktada aynı zihniyet dünyasında birleşmiş olmasıdır. Bu mesele Türkiye'deki demokratikleşme meselesinin çözülerek, daha ileri bir aşamaya taşınması hususunda ciddi bir motivasyon olacaktır.

Yeni başlangıç

Türkiye'nin yeni bir başlangıç ve yeni bir hamle yapması için milletin tutumunda somutlaşan "devlet ve demokrasi" hassasiyetini büyük bir güç kaynağı oluşturduğunu görmek gerekir. Meseleye bu açıdan bakınca Türkiye'nin önünde bulunan sorunları çözmek için ihtiyaç duyulan yeni stratejinin dayandığı zeminin ne kadar geniş ve sağlam olduğunu söylemeye bile gerek yoktur.

Bu yeni strateji için bir çerçeve çizmek gerekirse:

1. Türkiye hızlı toplumsal değişmeler yaşamaktadır. Geçtiğimiz dönemde yaşanan başarının nedeni "toplumsal değişme hızına" cevap veren siyasal reformlarda saklıdır. Toplumsal değişmelerin yarattığı talepler karşısında "hükümetin ürettiği siyasetin" yetersiz kalmasının başarısızlığa yol açacağı açıktır. Bu sebeple bugün "yeni siyasal değişme programına" ihtiyaç vardır.

2. Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya yeniden şekillenmekte ve büyük bir dalgalanma yaşamaktadır. Türkiye dış politikasıyla, bu coğrafyada yaşanan değişimlere, ortaya çıkan yeni dengelere, küresel dinamikler ekseninde cevap verip "süreci yönetmek" durumundadır.

Gün, bu iki değişken etrafında oluşturulacak ekonomik sosyal politikalarla, siyaset anlayışıyla milletin gücünü buluşturma günüdür.