Bu topraklar nasıl vatan oldu?

Abone Ol


Geniş olup, hiçbir şeye aldırmayan dahi, eğer köyde, taşrada ise büyük şehirlere; büyük şehirde yaşıyorsa, köye, taşraya sakin beldelere tutkulu bir özlem içinde.

Dünyada dönen dolapları, insanlık dışı halleri görüp, işitip köyüne, evine, odasına, kitaplarına, tele-bilgisayarına hicret etmeyi düşünen ne çok insan var. Kendine doğru kaçtığında mutlu isen yerin de çok önemi yok zaten.

Kimler dünyayı karıştırıyor sorusunun en güzel cevabı Nobel Tıp Ödülü'nü alan Prof. Aziz Sancar'dan geldi. İnsanımızın hislerine tercüme oldu. Kendisine etnik kökeni sorulması üzerine "Doğuyu karıştırdılar 100 yıl önce, hâlâ karıştırıyorlar, İngiltere'de kaç çeşit etnik grup var, ben sana soruyor muyum?" diyerek cevap verdi. 

Bu toprakların nasıl vatan olduğunun gençlerimize çok iyi anlatılması lazım. Yazın, kültür merkezinde üst düzey yönetici olan "kalburüstü" hemşehrimizin toptan salona sorduğu "Kop'taki siper yerlerini bilen var mı?" sorusu, yıllar önce oralarda dolaşırken zihnimde filizlenip sonra kağıda döktüğüm şiiri hatırlamama vesile oldu. Şairin "Toprağı sıksan şüheda fışkırır, dediği yerler işte bu yerler.

1916 Kop Şehitlerine 

İşgal için geldiler, gidişleri barıştı,
Kop'ta şehitlerimiz toprak, taşa karıştı.

Çoğu Rus azı Tatar, süvarileri Kazak,
Dilimizi bilirler bize değiller uzak.

Erzak kıt, erat yorgun cephanemiz sınırlı,
Rus Ordusu düzenli, moralli, donanımlı.

Erzurum'a girdiler asker gani, silah bol, 
Trabzon'u aldılar, hedefleri İstanbul.

Paşa dağından Kop'a ilerledi bir tabur,
Yüzbaşı Reşit beyin karşılığı çok ağır.

Uzaklardan Aşkale ve Erzincan sezilir,
Derelerden kum gibi Rus askeri süzülür.

Nisan ayı sonunda Bahtlı'ya ulaştılar,
Çanakkale'den gelen gâziler savaştılar.

Bahtlı geri alındı, üç yüzbaşımız şehit,
Ragıp Osman, İsmail bir de yüzbaşı Halit.

Kumandan Deli Halit at sırtında yollarda,
Akşam Soğanlı'dadır, sabah belirir Kop'ta.

Karı yastık etmişti Halit beyin erleri,
Dağın her karışını suladı kan, terleri.

Kaledere, Bahtlı, Kop teslim oldu kadere,
Çok zor yerleşti düşman bu yüksek tepelere.

İspir-Soğanlı hattı düşmanı çok ağlattı,
Yamalı, Demirkapı, hele Yanıkçam sırtı.

Onaltının temmuzu geri çekildi ordu, 
Köylü, şehirli herkes koptu muhacir oldu.

Biz vatanı savunduk Rus'un ki kör savaştı
O görkemli ordunun Kop'ta feleği şaştı.

Koca imparatorluk üç yıl içinde battı,
Bayburt'un savunması Kurtuluş'a güç kattı.

Doksandokuz yıl geçmiş siperler durur dağda,
O günlerin şahidi binlerce mermi orda.

Turnalar çığlık atar Kop Dağı'nda uçarken,
Bir hüzünlü hâl olur zirvede su içerken.

Şehitler ağıt yakar Kop Lalesi açarken,
Diller fatiha okur bu dağlardan geçerken.