BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Kürtçülük gayretiyle Başkomiser Murat Çetiner’e tokat atmıştır. Bu tokat aslında Türk milletine, kurulu düzene, birlikte yaşama arzusuna, hükümete ve milletvekillerine atılmış bir tokattır.
Bu durum karşısında bir siyasi partinin yapacağı tek şey kınamak olmamalı, derhal Meclis Başkanlığı'na: “Başkomisere tokat atıp sonra da ‘ Ben asıl devleti tokatlamak isterdim’ diyeni, kocası PKK militanı olanı ve ‘Adalet ve özgürlüğümüzü her gün kat be kat isteyeceğiz. Tunus, Libya ve Mısır’da özgürlük çığlıkları yükseliyor. İnanın ki bizim haykırışımız daha büyük olacak. Biz Mısır Tunus, Libya’dan daha yüksek sesle özgürlüğümüzü isteyeceğiz’ diyip, Kürt halkını değil PKK halkını ayaklanmaya kışkırtan Ahmet Türk’ü bünyesinde barındıran bir partiyle aynı çatı altında bulunmak şerefsizliktir. Bu nedenle milletvekilliğinden istifa etik, sine-i millete dönüyoruz.” şeklinde bir dilekçe verip bunu da basın toplantısı yaparak millete duyurup seçim meydanlarına atılmak gerekir!
Sonra da vatanın her köşesinde mitingler düzenleyip konferanslar vererek, millete şöyle seslenilmelidir:
“Kürt halkı başka PKK halkı başkadır. Bu PKK halkı parti kuruyor ve kurdukları her partileri kapatılıyor sonra bağımsız aday olup halkı sindirerek oylarını alıp milletvekili oluyorlar. Daha olmazsa suret-i haktan görünerek başka partilere sızarak meclise geliyorlar. Ey millet sizlere namusumuz ve şerefimiz, üzerine söz veriyoruz bunun önüne geçeceğiz. Seçimlerden sonra meclisteki ilk icraatımız: Birinci dereceden akrabası PKK’lı olanlar, bölücü örgüte yardım ve yataklık yapanlar, toplumu isyana kışkırtacak sözler sarf edenler, konuşmalarında PKK’ya toz kondurmayanlar, PKK’nın propagandasını yapanlar, bu örgüt lehine yapılan toplantı ve gösterilere iştirak edenler milletvekili olamazlar(!) diye bir kanun çıkarmak olacaktır. Ayrıca şu an BDP Milletvekili olanların her biri kanunlarımızın suç saydığı fiilleri, defalarca, işlemişlerdir. İkinci icraatımız da bunların dokunulmazlıklarını kaldırıp adalete teslim etmek olacaktır. Sonra da idam cezası tekrar yürürlüğe koyulacaktır. Çocuk katili Apo sadece vatana ihanet suçundan yargılanmış ve ceza almıştır. Biz ondan verdiği katliamların hesabını da soracağız. İşlediği her cürümün hesabını adalet önünde verecektir!”
İşte yapılacak iş budur milletin teveccühü böyle kazanılır ve iktidara böyle gelinir.
Atılan tokadı kınamak olmaz
Korkan başa zülüf yaşmak gerekir.
BDP’yle bir mecliste durulmaz
Sine-i millete koşmak gerekir!
Kalın sağlıkla…
Nisan 2011