Üç tarafı denizlerle çevrili olan ve kıyılarında önemli limanlar bulunan Türkiye'de yolcu ve yük taşımacılığının yüzde 95'inin karayoluyla yapıldığına işaret eden Prof. Çelik, bu durumun ülke gerçekleriyle bağdaşmadığının altını çizdi. Atatürk sonrası dönemde ihmal edilen demiryollarının son yıllarda değişik projelerle yeniden gündeme geldiğini ifade eden Çelik, yeni demiryolu hamlelerinden birinin de Trabzon-Erzincan demiryolu projesi olduğunu hatırlattı.
Bu projenin Doğu Karadeniz Bölgesi'ni deniz ve demir yollarıyla bütün dünyaya bağlayıp lojistik bir üs haline getireceğini, tarihi İpek Yolu'nu yeniden canlandıracağını savunan Prof. Çelik, bu konuda yapılan girişimleri takdirle karşıladıklarını belirterek şöyle konuştu:
"Of-Çaykara-Bayburt-Erzincan Hızlı Tren Projesi teknik fizibilite açısından olabilirliliği yüksek bir projedir. Karadeniz suyolunu, Erzincan demiryolu bağlantısı ile GAP'a, Ortadoğu'ya ve Uzakdoğu'ya bağlayacak bu demiryolunun uzunluğu sadece 170 kilometredir. Of üzerinden Erzincan'ın doğusundaki Erbaş istasyonuna bağlantı 170 kilometre, Erzincan istasyonuna direkt bağlantı ise 195 kilometredir. Yeni Ankara-Erzincan hızlı demiryolu güzergahının Refahiye üzerinden geçmesi planlanmaktadır. Bu takdirde bağlantı Refahiye üzerinden yapılırsa hat uzunluğu 185 kilometre olmaktadır ki bu hat, Ankara tarafına en kısa bağlantıyı sağlamış olacaktır. Güzergahta maksimum eğim binde 25 olup en küçük kurp (viraj) yarıçapı 3 bin 500 metredir ve saatte 250 kilometre hız yapılabilecek durumdadır. Böylece Trabzon ve Rize'den Ankara'ya 5 saatte, İstanbul'a 8 saatte gidilebilecektir."
Of-Çaykara-Bayburt-Erzincan Demiryolu güzergahının toplam maliyetinin 1,5 milyar dolar civarında olacağını ve bu meblağın böylesi hayati bir proje için fazla olmadığını vurgulayan Prof. Çelik, "Erzincan-Trabzon Limanı arası kuş uçuşu 130 kilometre, Erbaş-Of arası 110 kilometre olduğuna göre, Erzincan'dan Karadeniz'e tümüyle tünelle çıksak bile maliyet en fazla 2,5 milyar doları geçmez. İki hatlı modern bir demiryolunun kapasitesi, 6 şeritli bir otoyolun kapasitesine eşittir. Altı şeritli otoyolun maliyeti ise 2 hatlı demiryolundan daha fazladır. Zira 6 şeritli bir otoyolun platform genişliği 37,5 metre iken, 2 hatlı demiryolunun platform genişliği sadece ve sadece 13,7 metredir" dedi.
Bayburt-Çaykara arasında zorunlu yapılması gerekli olan 35-40 kilometrelik demiryolu tünelinin içine gerekli cebri boruların döşenmesi halinde, Bayburt'tan geçen Çoruh nehri suyunun Çaykara'ya yaklaşık bin 200 metrelik bir düşü ile düşürerek Nehir Tipi Santral inşa edilebileceğinin vurgulandığını belirten Prof. Çelik, "Bu durumda çok önemli miktarda elektrik üretilebilecek ve belki de bu elektrik kaynağı Of-Erzincan demiryolu bağlantısını kısa sürede finanse edecektir. Tabii, bütün bu hususların araştırılması ve detaylı bir raporun hazırlanması gerekmektedir" dedi.
Of-Bayburt-Erzincan demiryolunun tüm fizibilite etütleri tamamlandığında çok rantabl bir güzergah olacağını tekrarlayan Prof. Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu güzergahın, elbette ki Trabzon, Rize ve Hopa limanlarına bağlanması ve Hopa'dan da Batum demiryolu aracılığıyla tüm Kafkasya ile eski Sovyetler Birliği ülkeleri ve Uzakdoğu'ya bağlanması gerekir. Zira amaç, sadece yolcu taşımacılığı olmayıp uluslararası ticaret koridoru oluşturacak diğer bağlantıların mutlaka gerçekleştirilmesi gerekir. Hat üzerinde saatte 250 kilometre hızla çalıştırılacak yolcu katarları yanında 140 kilometre hızla tren katarları da çalıştırılabilecektir. Bölgenin, geçmişte olduğu gibi bir ticaret odağı haline gelebilmesi ve lojistik üs olabilmesi, ancak ve ancak limanlarının demiryolu bağlantılarının sağlanmasıyla mümkün olabilecektir."
Prof. Fazıl Çelik, KTÜ Ulaştırma Anabilim Dalı olarak projeye ellerinden gelen desteği vermeyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.