Çocukluğumda baktım ki, mahallelerde bir faaliyet bir faaliyet. Herkes evinin dış duvarlarını beyaza boyuyor. Bayburt’un evleri bir hafta içinde beyaza büründü. Sonra Kale’nin ön görünümündeki alan ağaçlandırılıyor. Mehmet Çelebi mahallesindeki Kale Hendeği ağaçlandırılıyor, bir de Kaleardı mahallemizin sırtlarında işçiler kazma-kürek çalışıyorlar.
Tepetarla köyümüzün önündeki yeşil vadiden Bayburt’umuza içme suyu getiriliyor. Yani Bayburt güzelleşiyor. Kahraman ve güzel Bayburt’umuzun yetiştirdiği musiki üstadlarından merhum ağabeyimiz Remzi Çağıldak’ın mısralara döktüğü “YAZIN YEŞİL KIŞIN BEYAZ, MANZARASI GÜZEL BAYURT” manada yerini alıyor. O dönemde öğreniyoruz ki, Belediye başkanımız Sayın Necati Alp’in hizmetleriymiş bu yapılanlar.
Sonra ne oldu, nasıl oldu, kim el kattı. Kim söz kattı… Birde baktık ki, Bayburt’umuzun mesire alanı KORUK yok olmuş, caddelerde, sokaklarda, mahallelerde eğri büğrü binalar yapılmış meşhur SARAY bahçemiz elden gitmiş, büyük şairimiz Zihni’nin kabrinin bulunduğu İMARET tepesine evler yapılmış, kaledeki fidanlık, hendekteki fidanlar yok olmuş, yerine evler yapılmış. Tarihi konaklar yıkılıp viran haline gelmiş ve tarih ve kültür yuvası olan kahraman Bayburt’umuz hiçte layık olmadığı çirkinliklere ve de yeşil sevmeyen kuşaklar Bayburt’a yerleşmiş.
Bu durumu gördükçe yüreğimiz sızlıyor ve bu çirkinliklerden nasıl kurtuluruz hicranını içimizde yaşatırken, Bayburt sevdalısı ve yeşil aşığı sayın Suat Müftüoğlu ile zamanın Belediye Başkanı sayın Muammer Daşdan’a Bayburt’u nasıl ağaçlandırırız, nasıl güzelleştiririz konusunu açtık. Sayın Daşdan, Vali beyle görüşüp en kısa zamanda sizi arayacağım dedi. Valilikten nemi geldi? “Siz bu işlere karışmayın devlet bu işleri yapar” cevabı geldi. İyi de sayın Valim Erol Uğurlu, madem devlet yapıyordu da, neden Bayburt’umuz bozkır gibi görünüyor, neden bizlerin bir katkısı olmasın, her şeyi devletten mi bekleyeceğiz? Bize bir alan gösterin orayı ağaçlandıralım dedik. Tabii ki vali beyden bir haber yok.
Aziz ve muhterem hemşehrilerim… Sonra nemi oldu, ne olacak… Devletini, milletini seven bulunduğu yörelere hizmeti şiar edinen, hizmet aşkıyla yanıp tutuşan bir Vali geliyor Bayburt’umuza sayın Ali Haydar Öner. Kendini Bayburtludan çok Bayburtlu sayan işte bu gönül adamı, görev adamı sayın valimiz; Dede Korkut Şenlikleriydi, ağaçlandırmaydı, Bayburt eviydi, kale tamiriydi, vilayet ormanıydı, Soğanlı dağlarındaki yaylaları sahiplenmeydi, Kop köyümüzdeki Kayak merkeziydi, Şehit Osman tepesine yoldu, suydu, ağaçlandırmaydı, herfene alanıydı derken hizmeti ibadet kabul edip işe dört elle sarıldı.
İşte bu güzellikler kahraman ve güzel Bayburt’umuza yapılırken, hani az önce demiştik ya Bayburt sevdalısı sayın Suat Müftüoğlu ile kolları sıvadık ve arkadaşlarımızla irtibat kurarak kendi veya anne babalarının anısına hatıra ormanı yaptırmayı sağladık. Bugün ÇİLÇİL önündeki alan, ASLAN DAĞI’ndaki ormanlık alan, Hendekdeki alan, hastane bahçe alanı yeşillendirilip ağaçlandırıldı. Bu işin en büyük emeği Sayın Suat Müftüoğlu’na aittir. Bunlar yetmedi, bu yılda ŞEHİD OSMAN’a anne babasının adına beş bin fidan daha diktirdi. Suat kardeşimiz bu işe öyle gönül verdi ki, değil şehri, köylerimizi de düşünerek köylü arkadaşlarımıza giderek köylerinizi ağaçlandırın teşvikinde bulunuyor, hatta kendi sülalesinin dışında başka isimlere de ağaç diktirerek birçok insanımıza örnek oluyor.
Saygıdeğer hemşehrilerim… Bu yazıya neden bu başlığı attığımı merak ediyorsunuzdur. 2009 Ağustos ayında Suat Müftüoğlu ve Fikri Birdal ile birlikte gerek Bayburt Belediye Başkanımız Hacı Ali Polat ve gerekse Aydıntepe İlçemizin Belediye Başkanı Orhan Eraslan’ın projelerini ve çalışma programlarının çok kapsamlı olduğunu gördük ve kafamızdaki Bayburt’u güzelleştirme programları bizlere anlatılınca kendimiz yapıyormuş gibi algıladık ve sevindik. Ümit ediyoruz ki, diğer belediye başkanlarımızda aynı çalışma şevki içindedirler. Bu çalışkan ve dinamik başkanlarımızın sayesinde başta şehir merkezimiz olmak üzere, ilçelerimiz, beldelerimiz ve köylerimiz hakiki manada güzelliklere kavuşacaktır. Sayın başkanlar, faaliyetlerinizde, hizmetlerinizde Cenab-ı Allah yardımcınız olsun.
Saygıdeğer hemşehrilerim. Bu gelişimizde Bayburt’u seven bir sevdalı daha gördük. İlim ve irfan yuvamız olan Bayburt Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu. Bu hocamızın düşünceleri de tahakkuk etti mi, Bayburt cennet vatan Türkiye’mizin en güzel şehri, en güzel üniversitelerinden biri olacaktır. Buna canı gönülden inanıyorum.
Saygıdeğer Bayburtlular. Amacım kimseyi övmek, kimseyi yermek değil, amacımız Bayburt’umuzu en güzel şehir olarak görmek. Memlekete, millete hizmet edenlerden Cenab-ı Allah razı olsun.
Saygılarımla…
Haziran / 2010