Bayburt’ta baharın gelmesini müjdeleyen 'kar çiçekleri'ni görmek, ardından da Haziran'ın sıcak günlerinde kar kurtları ile oynaşmak, bahar ve yaz akşamlarının sevilen görüntüleridir.
Meralara serpilen sürülerin aralarında meleşecek kuzuların sevimliliği ile tomurcukları yeşermiş ağaçlar yanında, ağaç olmaya aday fidanların, mevsimine yaraşır gürlükte fışkırabilen kaynak suları ile vuslata erişmiş sevgililer görüntüleri, Bayburt’ta bahar manzaralarının nadide çerçevelerini oluştururlar…
“Ağaç Bayramı” için, yıl be yıl süre gelen bir günlük sevinmişliklerimizin son noktası olarak değer bulunan Vilayet Ormanı, sirayet edebildiğince çevre insanı için bir büyük örnek oluşturmakta; gün be gün gözle görülebilir güzellikte tekâmül edişini, her yeni bir bahar gelişinde müjdelerle kucaklar oluverdik…
Çıplak dağlarımıza nispet edercesine her dikilen yeni fidan, sitemlerle dolu görüntüleri dazlak tepelerin Çoruh havasına düşen karartı gölgelerini yeşillendirme çabasında… Masat boylarından büklere nazire meşe palamutları, Kop vadisinden serpilenmiş söğüt karmaşasına, yeşil bandaj tasarımı yarınların, Soğanlı’dan bir yol bulup sahile inebilecek, değilse yüce ormanlarla kucaklaşabilecek seviyelere gelmemesi neden olmasın?
Hamd-ü senâlar olsun yeni bir baharın müjdecisi her sabah şafak sökerken teneffüs edilen berrak havanın canlara can katan doyumsuzluğunda varlığını bedenimizde, manevi hazzını ruhlarımızda iyice hissettirdi… Toprak, yeryüzü nimetlerini, sanki bağrından kovarcasına itmekte; çimenler daha bir güzel yeşil olabilmek, sular daha bir gür akabilmek, ağaçlar görücüye çıkmış edasında fidanlar dünyalar güzeli; bahar, sanki başka bir yerde olmadığı kadar gizemli, sakin ve nazlıca…
Hamd-ü senâlar olsun... Yeni bir baharın müjdeleri arasında yeni bir “Ağaç Bayramı” daha kutlayabileceğiz ve yeni yeni tasarıların, çoğu zaman semereleri ile sevindiğimiz gibi, diktiğimiz her fidanın çocuklarımızla büyümelerini seyre dalacağız…
2004 / Bayburt Postası Arşivinden