Bayburt Postası - Çok uzun yıllar geleneksel usullerle sebze ürettikten sonra son 30 yılda seralar kurarak, yeni teknik tarım uygulamlarına geçtiklerini söyleyen İsmail Öksüz, bu tarımı kendi yerli tohumları üzerinde denediklerini ve çok güzel sonuçlar aldıklarını söyledi. 

Aslandede köyündeki kendi arazisinde kurulu seralarda domates, salata, karpuz, kavun, mısır, patates, biber gibi çeşitler ürettiklerini söyleyen İsmail Öksüz, "Yaklaşık 30 senedir de 3-5 tane sera kurduk, seralarda aynı sebzeyi yapıyoruz. Esas olarak kayda değer anlatacağım şey ise burada, ata tohumları üzerinde değişik uygulamalar yapıyoruz. Sıra sıra ekip, her sıraya başka bir uygulama, başka bir sulama şekli, başka bir çapalama şekliyle deneme yapıyoruz. Hangisinden daha iyi netice alırsak onun üzerinden devam ediyoruz. Tohum alırken mahsulün en iyisinden tohum almaya çalışırız. Döl başı deriz, karpuzun döl başından alırız tohumu, kabakta döl başından alırız, domateste ise dalında iyi yetişmiş büyük domatesten tohum alırız ve bu tohumları gözümüz gibi saklarız, bizim için altın değerindedir bu tohumlar. Bunları kaybetmemek için elimizden geleni yapıyoruz" dedi. 

Ürettiği sebzelerin alıcısının direk seraya geldiğini ve pazar gibi yerlerde satmadığını söyleyen Öksüz, "Burada ticari olarak sebzelerimizin satışı çok güzel, sürekli sipariş alıyoruz. Gidip pazarda, şurada, burada sebzem var gelin alın demiyoruz. Mesela bir örnek vereyim, diyelim Bayburt'un en uzak yerinden Demirözü'nden her hafta bir taksi gelir, komşularının da siparişini alır. 10 paket, 20 paket, 50 paket doldurur göndeririz. Diğer hafta bir başkası gelir. Burada da yolun kenarında bir satış yerimiz var, oraya da bazen fazlalık sebzeleri koyarız, oradan geçenler de alır. Zaten Bayburt'un hepsi bu bağı bilir, buraya uğrarlar gelenimiz, gidenimiz çok olur" şeklinde konuştu.