Aşk ile hep bir ağızdan, gelin bir kez daha söyleyelim:
Yaşasın kalkınıyoruz! Yaşasın kalkınıyoruuuz!
Bayburt’a para yağıyor! Bayburt’a para yağıyooor!
Memleketin kırk yıllık sorunları çözülüyor! Memleketin kırk yıllık sorunları çözülüyooor!
Tek tek! Tek teeek!
Ama bu kafayla! Ama bu kafamızlaaa!
Kaderiniz değişmeyecek! Kaderimiz değişmeyeceeek!
Yaşasın kalkınıyoruz! Yaşasın kalkınıyoruuuz!
Bayburt’a para yağıyor! Bayburt’a para yağıyooor!
Memleketin kırk yıllık sorunları çözülüyor! Memleketin kırk yıllık sorunları çözülüyooor!
Tek tek! Tek teeek!
Ama bu kafayla! Ama bu kafamızlaaa!
Kaderiniz değişmeyecek! Kaderimiz değişmeyeceeek!
Çünkü eksiğinizi sadece para sanıyorsunuz! Çünkü eksiğimizi sadece para sanıyoruuuz!
Bu yüzden siyasiler de sorunu parayla çözeceklerini sanıyor! Bu yüzden siyasiler de sorunumuzu parayla çözeceklerini sanıyorlaaar!
Oysa para ve siyasi güç varsa iş yapmak kolay! Oysa para ve siyasi güç varsa iş yapmak kolaaay!
Zor olan temelde gizlenen sorunlarınızı çözmek! Zor olan temelde gizlenen sorunlarımızı çözmeeek!
Siz asıl sorunları görmüyorsunuz! Biz asıl sorunları görmüyoruuuz!
Bu sebepten cebiniz paralı olsa da eksik olacaksınız! Bu sebepten cebimiz paralı olsa da eksik olacağııız!
Bu yüzden kalkınsanızda gelişemeyeceksiniz! Bu yüzden kalkınsakta gelişemeyeceğiiiz!
Bu nedenle gelir paylaşım adaleti iyice bozulacak! Bu nedenle gelir paylaşım adaleti iyice bozulacaaak!
Çözümü sadece parada gördükçe zengininiz daha zengin fakiriniz daha fakir! Çözümü sadece parada gördükçe zenginimiz daha zengin fakirimiz daha fakiiir!
Yoksulunuz yoksul olacak! Yoksulumuz yoksul olacaaak!
İşsiziniz niteliksiz kalacak! İşsizimiz niteliksiz kalacaaak!
Gene geçiminiz kıt kanaat! Gene geçimimiz kıt kanaaat!
Tarlanız, hayvanınız verimsiz! Tarlamız, hayvanımız verimsiiiz!
Köyünüz aynı! Köyümüz aynııı!
Şehriniz yaşanmaz! Şehrimiz yaşanmaaaz!
Memleketin kentsel görünümü daha bozulacak! Memleketimizin kentsel görünümü daha bozulacaaak!
Geleneksel değerleriniz tamamen kaybolacak! Geleneksel değerlerimiz tamamen kaybolacaaak!
Geri dönüp baktığınızda anlayacaksınız! Geri dönüp baktığımızda anlayacağııız!
Aynı tas aynı hamam! Aynı tas aynı hamaaam!
Hata sizde, günah sizde, suç sizde! Hata bizde, günah bizde, suç bizdeee!
Çünkü siz bunu hak ediyorsunuz! Çünkü biz bunu hak ediyoruuuz!
Çünkü Bayburt’u kalkınacak yerden önce, yaşanacak yer yapmalısınız! Çünkü Bayburt’u kalkınacak yerden önce, yaşanacak yer yapmalıyııız!
Evettt sorumlu sizsiniz ey hemşerilerim!
Çünkü yıllardır ama yıllardır yanlış ata oynuyorsunuz! Çünkü bu yüzden, asıl sorumlu olan ve sizi bu hale düşürenleri de bilmiyorsunuz! Çünkü yıllardır doğru yönü gösterecek göstergelerinizin gelişmesine fırsat vermediler. Bu bereketli toprakları, bu çalışkan insanları her konuda, ama özellikle eğitimin içeriğinde, yokluğa hapsettiler.
Şimdiyse okul açarak, fabrika yaparak, sanayiye el atarak, Çoruh’u duvarla çepeçevre çevirterek sorunlarınızın çözüldüğünü sanıyorsunuz. Çünkü sorunlarınızı bunların çözeceğini umuyorsunuz. Bu nedenle dış sömürü güçleri yıllarca elbirliğiyle bu ülkenin en büyük serveti olan insan kaynaklarını eğitimsiz, donanımsız ve niteliksiz bıraktı. Niteliği olmayanın parası olsa ne olur? Sonuç “altın leğene kan kusmaktır”.
Parasal sorunlar merkezden icazetle, taşıma suyla çözülüyor, siyasetçi köyünüze geldiğinde meydana, kahveye, köy odasına toplanıyorsunuz, siyasetçi “ne istiyorsunuz” diye sorduğundaysa!.. Diyelim merkeze bağlı bir köy “minaremizi yenileyin”, suya aşağı köyün biri “kız kuran kursu”, suya yukarı köydekiler “imam evi”! Ovadakiler aynı, dağdakiler aynı, bağdakiler aynı, ağız birliği etmiş gibisiniz..
Oysa biliyoruz ki ibadet her yerde yapılabilir.
İçinizde ilaç için olsun bir köy de, biriniz de “tarımımızı iyileştirin”, “hayvancılığımıza yatırım yapın” “eğitim toki okulu yapmak değildir, nitelik yerlerde sürünüyor bi el atın”, “çeşmemizi yenileyin”, “öğretmen gönderin”, “köyün temiz bir genel tuvaleti yok” “köyümüzün yoluna bi bakın” “köyün okulu yıkılıyor” demiyorsunuz. Ya da içinizden biriniz olsun, şöyle “temiz, çağdaş yerleşimli örnek bir köy” talep etmiyorsunuz. Biriniz azcık farklı bir istekte bulunmaya niyetlense, mazallah bütün gözler ona çevriliyor!..
Oysa bir iki istisna dışında köylere girsen, köyün içi kışın çamurdan yazın tozdan geçilmez, yolun ortasından açıkta atık su akar, cami avlusunun duvar dibi basmalık olur. Okul varsa eğer köyün en bakımsız binasıdır. Bir kaç iyi örnek hariç, el birliğiyle bir köye olsun yararlı bir şey ne kendiniz yaparsınız ne de siyasetçiden talep edersiniz.
Bu nedenlerle köyde ya da merkezde yaşayan hemşerilerim, yaşamınız şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da aynı olacak. Ve merkezde yaşayan hemşerilerim oraya ne yapılırsa yapılsın siz yapısal sorunlarla, kötüye giden bir kentte ve bilinen tüm o açmazlarla başbaşa yaşayacaksınız. Çünkü siz kendiniz için doğru ihtiyacı talep etmiyorsunuz ki doğru olan yapılsın. Bu yüzden boşuna siyasetçileri de suçlamayın. Siz ne istiyorsanız nereyi işaret ediyorsanız onlar oraya yöneliyor. O sorunu çözüyorlar.
Hele de Bayburt’un içinde yaşayanlar? Yıllardır yapılan her şeyi siz göklere çıkarıp biz eleştirince, sürdürülemez kalkınmaya dikkat çekip, yapılanların yüzeysel ve bugün var yarın yok masraflar olduğunu söyleyince, siz yanlış yapıp biz doğru konuşunca “bunlar eski ağızlar” diyorsunuz . Oysa en temel sorunlarınız olan; kentin kültürel kırılmasından, çoğulcu yaşamın bastırıldığından, görsel tahribattan, kadınların yaşamın her alanından pay alamayışından, kentin katledilişinden, ‘adamına iş’ anlayışlı üretimsiz yapay iş olanaklarından söz açınca, bu nedenle ıslık çalıp göklere bakıyorsunuz.
Belki de bu nedenle yanınızdayken, ululaştırdığınız siyasetçileri eleştirdiğimizde tahammül edemiyorsunuz. Çünkü aslında onları eleştirirken sizin tercihleriniz eleştiriyoruz.
Şimdi tam zamanı! Seçim vakti ya, bir iki kangren olmuş sorununuzun halliyle uçkurlarınızın bağı çözülür. Böylece derinde yatan bu asıl sorunlar sizin yaşam kalitenizi doğrudan ilgilendirdiği halde görmezsiniz bile. Sonra da azcık parayı ya da imkanı bulan pırr! Ve unutmayın bir yeri yaşanacak yer yapmadan kalkınmış bir yer yapamazsınız!
Ülkemiz, söyledikleri gibi kalkınmada 137 ülke içinde kişi başı gelirde 18. bu doğru. Doğru da gelir paylaşım adaletsizliğinde 2. insanı gelişmişlikte 94. farklı yaşam biçimine saygıda 102. rekabet edebilirlikte 53. Bunları onlar söylemezler, siz bileceksiniz. Yani bu ülke, memleket ve toplum hemen her konuda hala geride.
Siz ne derseniz deyin bu göstergelerle yaşayan böyle bir yerdir Bayburt! Hele de köyleri.. Ve sizler böyle seçmenlersiniz! Görün de bakın, ömrünüz yeterse tabi, bu kafayla hayatınızda hiç bir şey de-ğiş-me-ye-cek!
Bu yüzden gelin tekrar hep bir ağızdan, aşk ile bir daha söyleyelim:
Kötü olan ne varsa, hepsinin sebebi sizsiniz! Kötü olan ne varsa hepsinin sebebi biziiiz!
Siz değişmedikçe kaderiniz değişmeyecek! Biz değişmedikçe kaderimiz değişmeyeceeek!
Evet ne yazık ki siz öğrenip doğru talepte bulunmadıkça kaderiniz değişmeyecek!
Kırk yıldır dediğim gibi, Allah ömür versin, yaşayın ve görün..
Bu yüzden siyasiler de sorunu parayla çözeceklerini sanıyor! Bu yüzden siyasiler de sorunumuzu parayla çözeceklerini sanıyorlaaar!
Oysa para ve siyasi güç varsa iş yapmak kolay! Oysa para ve siyasi güç varsa iş yapmak kolaaay!
Zor olan temelde gizlenen sorunlarınızı çözmek! Zor olan temelde gizlenen sorunlarımızı çözmeeek!
Siz asıl sorunları görmüyorsunuz! Biz asıl sorunları görmüyoruuuz!
Bu sebepten cebiniz paralı olsa da eksik olacaksınız! Bu sebepten cebimiz paralı olsa da eksik olacağııız!
Bu yüzden kalkınsanızda gelişemeyeceksiniz! Bu yüzden kalkınsakta gelişemeyeceğiiiz!
Bu nedenle gelir paylaşım adaleti iyice bozulacak! Bu nedenle gelir paylaşım adaleti iyice bozulacaaak!
Çözümü sadece parada gördükçe zengininiz daha zengin fakiriniz daha fakir! Çözümü sadece parada gördükçe zenginimiz daha zengin fakirimiz daha fakiiir!
Yoksulunuz yoksul olacak! Yoksulumuz yoksul olacaaak!
İşsiziniz niteliksiz kalacak! İşsizimiz niteliksiz kalacaaak!
Gene geçiminiz kıt kanaat! Gene geçimimiz kıt kanaaat!
Tarlanız, hayvanınız verimsiz! Tarlamız, hayvanımız verimsiiiz!
Köyünüz aynı! Köyümüz aynııı!
Şehriniz yaşanmaz! Şehrimiz yaşanmaaaz!
Memleketin kentsel görünümü daha bozulacak! Memleketimizin kentsel görünümü daha bozulacaaak!
Geleneksel değerleriniz tamamen kaybolacak! Geleneksel değerlerimiz tamamen kaybolacaaak!
Geri dönüp baktığınızda anlayacaksınız! Geri dönüp baktığımızda anlayacağııız!
Aynı tas aynı hamam! Aynı tas aynı hamaaam!
Hata sizde, günah sizde, suç sizde! Hata bizde, günah bizde, suç bizdeee!
Çünkü siz bunu hak ediyorsunuz! Çünkü biz bunu hak ediyoruuuz!
Çünkü Bayburt’u kalkınacak yerden önce, yaşanacak yer yapmalısınız! Çünkü Bayburt’u kalkınacak yerden önce, yaşanacak yer yapmalıyııız!
Evettt sorumlu sizsiniz ey hemşerilerim!
Çünkü yıllardır ama yıllardır yanlış ata oynuyorsunuz! Çünkü bu yüzden, asıl sorumlu olan ve sizi bu hale düşürenleri de bilmiyorsunuz! Çünkü yıllardır doğru yönü gösterecek göstergelerinizin gelişmesine fırsat vermediler. Bu bereketli toprakları, bu çalışkan insanları her konuda, ama özellikle eğitimin içeriğinde, yokluğa hapsettiler.
Şimdiyse okul açarak, fabrika yaparak, sanayiye el atarak, Çoruh’u duvarla çepeçevre çevirterek sorunlarınızın çözüldüğünü sanıyorsunuz. Çünkü sorunlarınızı bunların çözeceğini umuyorsunuz. Bu nedenle dış sömürü güçleri yıllarca elbirliğiyle bu ülkenin en büyük serveti olan insan kaynaklarını eğitimsiz, donanımsız ve niteliksiz bıraktı. Niteliği olmayanın parası olsa ne olur? Sonuç “altın leğene kan kusmaktır”.
Parasal sorunlar merkezden icazetle, taşıma suyla çözülüyor, siyasetçi köyünüze geldiğinde meydana, kahveye, köy odasına toplanıyorsunuz, siyasetçi “ne istiyorsunuz” diye sorduğundaysa!.. Diyelim merkeze bağlı bir köy “minaremizi yenileyin”, suya aşağı köyün biri “kız kuran kursu”, suya yukarı köydekiler “imam evi”! Ovadakiler aynı, dağdakiler aynı, bağdakiler aynı, ağız birliği etmiş gibisiniz..
Oysa biliyoruz ki ibadet her yerde yapılabilir.
İçinizde ilaç için olsun bir köy de, biriniz de “tarımımızı iyileştirin”, “hayvancılığımıza yatırım yapın” “eğitim toki okulu yapmak değildir, nitelik yerlerde sürünüyor bi el atın”, “çeşmemizi yenileyin”, “öğretmen gönderin”, “köyün temiz bir genel tuvaleti yok” “köyümüzün yoluna bi bakın” “köyün okulu yıkılıyor” demiyorsunuz. Ya da içinizden biriniz olsun, şöyle “temiz, çağdaş yerleşimli örnek bir köy” talep etmiyorsunuz. Biriniz azcık farklı bir istekte bulunmaya niyetlense, mazallah bütün gözler ona çevriliyor!..
Oysa bir iki istisna dışında köylere girsen, köyün içi kışın çamurdan yazın tozdan geçilmez, yolun ortasından açıkta atık su akar, cami avlusunun duvar dibi basmalık olur. Okul varsa eğer köyün en bakımsız binasıdır. Bir kaç iyi örnek hariç, el birliğiyle bir köye olsun yararlı bir şey ne kendiniz yaparsınız ne de siyasetçiden talep edersiniz.
Bu nedenlerle köyde ya da merkezde yaşayan hemşerilerim, yaşamınız şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da aynı olacak. Ve merkezde yaşayan hemşerilerim oraya ne yapılırsa yapılsın siz yapısal sorunlarla, kötüye giden bir kentte ve bilinen tüm o açmazlarla başbaşa yaşayacaksınız. Çünkü siz kendiniz için doğru ihtiyacı talep etmiyorsunuz ki doğru olan yapılsın. Bu yüzden boşuna siyasetçileri de suçlamayın. Siz ne istiyorsanız nereyi işaret ediyorsanız onlar oraya yöneliyor. O sorunu çözüyorlar.
Hele de Bayburt’un içinde yaşayanlar? Yıllardır yapılan her şeyi siz göklere çıkarıp biz eleştirince, sürdürülemez kalkınmaya dikkat çekip, yapılanların yüzeysel ve bugün var yarın yok masraflar olduğunu söyleyince, siz yanlış yapıp biz doğru konuşunca “bunlar eski ağızlar” diyorsunuz . Oysa en temel sorunlarınız olan; kentin kültürel kırılmasından, çoğulcu yaşamın bastırıldığından, görsel tahribattan, kadınların yaşamın her alanından pay alamayışından, kentin katledilişinden, ‘adamına iş’ anlayışlı üretimsiz yapay iş olanaklarından söz açınca, bu nedenle ıslık çalıp göklere bakıyorsunuz.
Belki de bu nedenle yanınızdayken, ululaştırdığınız siyasetçileri eleştirdiğimizde tahammül edemiyorsunuz. Çünkü aslında onları eleştirirken sizin tercihleriniz eleştiriyoruz.
Şimdi tam zamanı! Seçim vakti ya, bir iki kangren olmuş sorununuzun halliyle uçkurlarınızın bağı çözülür. Böylece derinde yatan bu asıl sorunlar sizin yaşam kalitenizi doğrudan ilgilendirdiği halde görmezsiniz bile. Sonra da azcık parayı ya da imkanı bulan pırr! Ve unutmayın bir yeri yaşanacak yer yapmadan kalkınmış bir yer yapamazsınız!
Ülkemiz, söyledikleri gibi kalkınmada 137 ülke içinde kişi başı gelirde 18. bu doğru. Doğru da gelir paylaşım adaletsizliğinde 2. insanı gelişmişlikte 94. farklı yaşam biçimine saygıda 102. rekabet edebilirlikte 53. Bunları onlar söylemezler, siz bileceksiniz. Yani bu ülke, memleket ve toplum hemen her konuda hala geride.
Siz ne derseniz deyin bu göstergelerle yaşayan böyle bir yerdir Bayburt! Hele de köyleri.. Ve sizler böyle seçmenlersiniz! Görün de bakın, ömrünüz yeterse tabi, bu kafayla hayatınızda hiç bir şey de-ğiş-me-ye-cek!
Bu yüzden gelin tekrar hep bir ağızdan, aşk ile bir daha söyleyelim:
Kötü olan ne varsa, hepsinin sebebi sizsiniz! Kötü olan ne varsa hepsinin sebebi biziiiz!
Siz değişmedikçe kaderiniz değişmeyecek! Biz değişmedikçe kaderimiz değişmeyeceeek!
Evet ne yazık ki siz öğrenip doğru talepte bulunmadıkça kaderiniz değişmeyecek!
Kırk yıldır dediğim gibi, Allah ömür versin, yaşayın ve görün..