Ahır sekisi ve şanlı tarihimiz, çırpınmayan Karadeniz, Şevket Süreyya ve ben

Abone Ol

Çocukluğumda büyüklerimden duymuştum: "Ahır sekisinde yatar, Sultan Süleyman'ı rüyasında görür" derlerdi.

Yani ahır sekisinde yatanın rüyasına bile karışılırdı, ahır sekisinde yatıyorsa, rüyada bile Sultan Süleyman'ı görmemeliydi, haddini bilmeliydi.

Bu algı, sınıflı, ayrıcalıklı toplumun bir yansımasıdır.

Ahır sekisinde kim yatar hayvanlarla ve dışkılarla birlikte? Yeterli yeri ve yakacağı olmayanlar, onlar ahıra bir seki yapıp hayvanların ısısından yararlanarak, soba yakmadan orada yatıp kalkarlardı. İşte bu durum onları aşağılama nedeni olurdu ve rüyalarına bile karışılırdı.

Evet şanlı tarihimiz vardı bizim öyle değil mi? Ahır sekisi de vardı oysa ki ve işin gerçeği de oydu.

Söz buraya gelmişken Şevket Süreyya Aydemir'in Suyu Arayan Adam'da, yazdığı bir ahır sekisi anısını aktaralım. İki yedeksubay Şevket Süreyya ve Hüseyin Avni (Ulaş), 1.Dünya Savaşı'nın son yıllarında, Sarıkamış dolaylarında bir köyde bir ahır sekisine konukturlar. Yolda bir zarf vermişlerdir onlara, açamamışlardır atların üstünde, tipide karda. Ahır sekisinde açar okurlar. Enver Paşa'nın bir emri, diyor ki: "Medeniyeti daha ilerilere götürün." 

Okur okumaz acı acı gülerler.

Hangi medeniyeti? Ahır sekisi medeniyetini mi?

KARADENİZ ÇIRPINMIYOR ARTIK BENİM İÇİMDE

Bayburt Demirözü... 4-5 yaşlarındayım... Dedem Şevki Efendi kafayı çekmiş, hafiften şarkılar mırıldanıyor, birden Fikriye Neneme (babamın üvey annesi) sesleniyor:

"Gel buraya söyle bu şarkıyı." 

Hangi şarkıyı mı? “Çırpınırdın Karadeniz bakıp Türk'ün bayrağına." 

Fikriye Nenem ne bilsin onu, zaten sesi de çok kötü, şarkıyı katlediyor "Aman herif ben beceremirem" diyor ama dedem ısrarlı. Ev kalabalık, halalarım, amcalarım gülüp duruyorlar. 

Ben "Çırpınırdın Karadeniz'i" Balkan ve 1.Dünya Savaş gazisi, Bakû ve Batum'u görmüş dedemden işte o gün duymuştum ilk kez. Sonra üniversite yıllarımda o şarkının sözlerinin Azerbaycanlı talihsiz şair Ahmet Cavad'a ait olduğunu öğrendim. Ahmet Cavad'ı da, başka şiirlerini de öğrendim. "Yurdu Gitmiş Bir Yiğidin Payına" adlı öykümde Ahmet Cavad da vardır.

Ama şimdilerde ben artık Çırpınırdın Karadeniz'i dinlemiyorum, dinleyemiyorum. Öyle çok istismar edildi, öyle ağızlara düştü ki, ben ağzıma alamıyorum. Yani Karadeniz artık çırpınmıyor benim içimde.

ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR VE BEN

"Kaybettiğim en değerli şeyi, kendimi buldum." Şevket Süreyya Aydemir

Yazgım bire bir benzemese de, yaşadıklarım, yanılgılarım, yoldaşlıklarım ve yarışlarım Şevket Süreyya Aydemir'e çok benziyor ve bu benzerlik beni rahatlatıyor.