Bayburt Postası - Dikmetaş Köyü Muhtarı Hasan Çoruh, Çoruh Nehri üzerinde Bayburt Enerji Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan HES Projesi hakkında bir basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdi. Hasan Çoruh, 4 köy arazisi başta olma üzere Çoruh Nehri’ni de tahrip edecek projenin durdurulması gerektiğini belirtti.
Dikmetaş Köyü, Buğdaylı Köyü, Değirmencik Köyü ve Konursu Köyü sakinlerinin katılımıyla Muhtarlar Derneği’nde yapılan toplantıda konuşan Çoruh, HES Projesi’nde sürecin devam ettiğini kaydederek, mahkemeye başvurduklarını dile getirdi.
“1200 imza toplandı”
HES Projesi’nin 4 köyün ortak 3 bin hektarlık sulu tarım, 200 hektarlık sulu çayır ve nehir yatağından beslenen 500 hektarlık mera arazilerinin çok yönlü değerlendirildiğinde telafisi mümkün olmayan olumsuz etkileri olacağını ifade eden Çoruh, Dikmetaş Köyü Muhtarlığı, Buğdaylı Köyü Muhtarlığı, Değirmencik Köyü Muhtarlığı, Konursu Köyü Muhtarlığı ve bütün arazi sahipleri tarafından 1200 imzalık bir uyarı metni hazırlanarak 02.12.2015 tarihinde konu ile ilgili bütün kurumlara iadeli taahhütlü gönderildiğini kaydetti.
Valilik uyardı, değişen bir şey yok!
Bayburt Valiliği’nin konuyla ilgili Trabzon DSİ 22. Bölge Müdürlüğü’nü uyardığını, konu üzerine DSİ 22. Bölge Müdürlüğü’nün projede revize istediğini, ancak yerinde keşif yapılmadığı için yapılan revizenin bir öncekinden farkının trapez kanalının U kanala çevirmenin haricinde başka bir şey olmadığını söyleyen Çoruh, “Yaklaşık 900 hektarlık araziyi sulamak için YSİ tarafından 1965 tarihinde muvafakat ile kesiti 0.8 metrekare uzunluğu 8000 metretül ve arazinin tamamına yayılan kesiti 0.2 metrekare uzunluğu 14000 metretül olan tali kanallar yapılarak ciddi bir proje yapılmıştır ve hala aktif olduğu için alternatifi de olmadığı için dikkate alınması elzemdir. HES projesi yapıldığı taktirde YSİ kanalları da kullanılamaz hale gelecektir.” dedi.
Projenin olumsuz etkileri
Hasan Çoruh, projenin olumsuz etkilerini şöyle sıraladı:
"1- Planlanan HES Regülatörü. Bu ana kanalın Regülatörü (bent) üzerinde yapılarak sulama kanallarını kullanılamaz hale getirecektir.
2- HES kanalı 7000 metre uzunluk kısmı tamamen bu ana kanal üzerinde çakışarak kanalı imha etmektedir.
3- Bayburt İl Özel İdaresi'nin görüşü dahilinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına görüş yazısı eki olarak gönderdiği harita yanlış çizilerek gönderilmiştir. Yanlış çizilen 5000 metrelik kısmı HES kanalı ile çakışmaktadır.
4- Yapılacak olan HES kanalı Dikmetaş Köyü mezarlığından geçerek tüm mezarlığın kalkmasına sebep olacaktır.
5- HES kanalı tamamen yüzde 1 meyli dahi olmayan Toprak Koruma Kanunu kapsamında olan sulu tarım arazilerininden geçerek zarar vermektedir.
6- HES kanalı 8000 metretül uzunluk akış yönünde sağ kanattaki 10000 hektarlık kuru tarım yapılan alanda bir set oluşturarak mera ve yaban hayvanlarının suya ulaşmasına engel oluşturacaktır.
7- Çoruh Nehri Aydıntepe Ovası'nı ikiye bölüp 1000/3 meyil ile akmaktadır, bu sakinliği ile yatağında 18 kilometre boyunca 500 hektar mera arazisini ve kenarlarındaki çayırları yöre halkının tarihini bilmediğimiz toprak kanallar ile sulanmaktadır.
8- İnsana doğaya ve diğer canlı varlıklara negatif etkisi kesin kanaatimizdir.”
Kurumlardan olumlu rapor
Bayburt İl Özel İdaresi, Bayburt Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Bayburt Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Bayburt AFAD Müdürlüğü, Bayburt DSİ Müdürlüğü ve Trabzon DSİ 22. Bölge Müdürlüğü kurumlarının alanları dahilinde ÇET görüşlerini kısmen olumlu yönde verdiklerini, akabinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün yaklaşık 1 yıl sonra imar görüşleri istenildiğinde projenin olumsuz etkilerini belirten görüş verdiğini söyleyen Çoruh, “Köy muhtarları adına kuruma teşekkürü bir borç bilir, diğer kurumların da görüşlerini imar süresince düzeltmelerini arz ederiz. Aksi halde yaşam hakkımız, mülk özgürlüğümüz ve kadim su hakkımız dahilinde konuyu yargıya taşıyacağımız kesindir” diye konuştu.
Bakan Ağbal, İl Genel Meclisi ve Bayburt Enerji’ye çağrı
Bayburt İl Genel Meclisi’ne seslenen Hasan Çoruh, projenin mecliste onaylanmaması gerektiğini ifade ederek, vatandaşlaın haklarını savunması için 100 bin lira kadar mahkeme masrafının olacağını belirtti. Bayburt Enerji ile gurur duyduklarını, Türkiye’nin büyük bir markası olduğunu belirten Çoruh, “Burada bunu yapmaması lazım. Biz firmamızı seviyor ve uyarıyoruz” dedi. Açıklamasında Bakan Ağbal’dan destek isteyen Çoruh, “Bu memlekette sanayi yoktur, bu memlekette tarım ve hayvancılık var. Bakanımızın köylü ile buluşup bu konuları yerinde görmesi ve değerlendirmesi lazım. Bu sorun çok ciddi bir sorun. Bakanımızdan bu konuya eğilmesini ve çözmesini istiyoruz” dedi.
Hasan Çoruh’un konuşmasının ardından toplantıya katılan vatandaşlar da HES Projesi ile kaygılarını dile getirdi. İşte o görüşler:
Aşağı Dikmetaş Köyü’nden Muhammet Aydın: "Yeri görmeden, tespit etmeden neye göre onay veriyorlar!"
“Baybur'ta çiftçilik yapıyoruz. Bu HES Projesi bize bayağı bir sıkıntı getiriyor. Yeri görmeden, tespit etmeden neye göre onay veriyorlar. DSİ başta olmak üzere bu 6 kurum hiç insanların görüşünü almadan, yeri görmeden oturdukları yerden 'olur' diye imza atıyorlar. Biz bu su akmadığı sürece bu köyde kalmamıza gerek yoktur.”
“HES Projesi geçtiği zaman bu köylerin maddi ittifakının yanı sıra manevi ittifakı da kopuyor. Bu yüzden hukuki yollardan tüm haklarımızı savunacağız.”
Aşağı Dikmetaş Köyü’nden Hamit Sarık: "Dedelerimizin, atalarımızın mezarları var"
"Bu proje bizim mezarlığımızın içinden geçiyor. Burada bizim 100 senelik dedelerimizin, atalarımızın mezarları var. Bu durum bize duygusal bir acı veriyor. Bizim için çok büyük sıkıntı. Dedelerimizin kemiklerini kaldıracağız ki oradan su geçecek, bu bize manen acı veriyor.”
Dikmetaş Köyü’nden Hacı Muslu Çoruh: "Devletten ricamız köyümüzü biz bıraksınlar"
Dikmetaş Köyü, Buğdaylı Köyü, Değirmencik Köyü ve Konursu Köyü sakinlerinin katılımıyla Muhtarlar Derneği’nde yapılan toplantıda konuşan Çoruh, HES Projesi’nde sürecin devam ettiğini kaydederek, mahkemeye başvurduklarını dile getirdi.
“1200 imza toplandı”
HES Projesi’nin 4 köyün ortak 3 bin hektarlık sulu tarım, 200 hektarlık sulu çayır ve nehir yatağından beslenen 500 hektarlık mera arazilerinin çok yönlü değerlendirildiğinde telafisi mümkün olmayan olumsuz etkileri olacağını ifade eden Çoruh, Dikmetaş Köyü Muhtarlığı, Buğdaylı Köyü Muhtarlığı, Değirmencik Köyü Muhtarlığı, Konursu Köyü Muhtarlığı ve bütün arazi sahipleri tarafından 1200 imzalık bir uyarı metni hazırlanarak 02.12.2015 tarihinde konu ile ilgili bütün kurumlara iadeli taahhütlü gönderildiğini kaydetti.
Valilik uyardı, değişen bir şey yok!
Bayburt Valiliği’nin konuyla ilgili Trabzon DSİ 22. Bölge Müdürlüğü’nü uyardığını, konu üzerine DSİ 22. Bölge Müdürlüğü’nün projede revize istediğini, ancak yerinde keşif yapılmadığı için yapılan revizenin bir öncekinden farkının trapez kanalının U kanala çevirmenin haricinde başka bir şey olmadığını söyleyen Çoruh, “Yaklaşık 900 hektarlık araziyi sulamak için YSİ tarafından 1965 tarihinde muvafakat ile kesiti 0.8 metrekare uzunluğu 8000 metretül ve arazinin tamamına yayılan kesiti 0.2 metrekare uzunluğu 14000 metretül olan tali kanallar yapılarak ciddi bir proje yapılmıştır ve hala aktif olduğu için alternatifi de olmadığı için dikkate alınması elzemdir. HES projesi yapıldığı taktirde YSİ kanalları da kullanılamaz hale gelecektir.” dedi.
Projenin olumsuz etkileri
Hasan Çoruh, projenin olumsuz etkilerini şöyle sıraladı:
"1- Planlanan HES Regülatörü. Bu ana kanalın Regülatörü (bent) üzerinde yapılarak sulama kanallarını kullanılamaz hale getirecektir.
2- HES kanalı 7000 metre uzunluk kısmı tamamen bu ana kanal üzerinde çakışarak kanalı imha etmektedir.
3- Bayburt İl Özel İdaresi'nin görüşü dahilinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına görüş yazısı eki olarak gönderdiği harita yanlış çizilerek gönderilmiştir. Yanlış çizilen 5000 metrelik kısmı HES kanalı ile çakışmaktadır.
4- Yapılacak olan HES kanalı Dikmetaş Köyü mezarlığından geçerek tüm mezarlığın kalkmasına sebep olacaktır.
5- HES kanalı tamamen yüzde 1 meyli dahi olmayan Toprak Koruma Kanunu kapsamında olan sulu tarım arazilerininden geçerek zarar vermektedir.
6- HES kanalı 8000 metretül uzunluk akış yönünde sağ kanattaki 10000 hektarlık kuru tarım yapılan alanda bir set oluşturarak mera ve yaban hayvanlarının suya ulaşmasına engel oluşturacaktır.
7- Çoruh Nehri Aydıntepe Ovası'nı ikiye bölüp 1000/3 meyil ile akmaktadır, bu sakinliği ile yatağında 18 kilometre boyunca 500 hektar mera arazisini ve kenarlarındaki çayırları yöre halkının tarihini bilmediğimiz toprak kanallar ile sulanmaktadır.
8- İnsana doğaya ve diğer canlı varlıklara negatif etkisi kesin kanaatimizdir.”
Kurumlardan olumlu rapor
Bayburt İl Özel İdaresi, Bayburt Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Bayburt Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Bayburt AFAD Müdürlüğü, Bayburt DSİ Müdürlüğü ve Trabzon DSİ 22. Bölge Müdürlüğü kurumlarının alanları dahilinde ÇET görüşlerini kısmen olumlu yönde verdiklerini, akabinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün yaklaşık 1 yıl sonra imar görüşleri istenildiğinde projenin olumsuz etkilerini belirten görüş verdiğini söyleyen Çoruh, “Köy muhtarları adına kuruma teşekkürü bir borç bilir, diğer kurumların da görüşlerini imar süresince düzeltmelerini arz ederiz. Aksi halde yaşam hakkımız, mülk özgürlüğümüz ve kadim su hakkımız dahilinde konuyu yargıya taşıyacağımız kesindir” diye konuştu.
Bakan Ağbal, İl Genel Meclisi ve Bayburt Enerji’ye çağrı
Bayburt İl Genel Meclisi’ne seslenen Hasan Çoruh, projenin mecliste onaylanmaması gerektiğini ifade ederek, vatandaşlaın haklarını savunması için 100 bin lira kadar mahkeme masrafının olacağını belirtti. Bayburt Enerji ile gurur duyduklarını, Türkiye’nin büyük bir markası olduğunu belirten Çoruh, “Burada bunu yapmaması lazım. Biz firmamızı seviyor ve uyarıyoruz” dedi. Açıklamasında Bakan Ağbal’dan destek isteyen Çoruh, “Bu memlekette sanayi yoktur, bu memlekette tarım ve hayvancılık var. Bakanımızın köylü ile buluşup bu konuları yerinde görmesi ve değerlendirmesi lazım. Bu sorun çok ciddi bir sorun. Bakanımızdan bu konuya eğilmesini ve çözmesini istiyoruz” dedi.
Hasan Çoruh’un konuşmasının ardından toplantıya katılan vatandaşlar da HES Projesi ile kaygılarını dile getirdi. İşte o görüşler:
Aşağı Dikmetaş Köyü’nden Muhammet Aydın: "Yeri görmeden, tespit etmeden neye göre onay veriyorlar!"
“Baybur'ta çiftçilik yapıyoruz. Bu HES Projesi bize bayağı bir sıkıntı getiriyor. Yeri görmeden, tespit etmeden neye göre onay veriyorlar. DSİ başta olmak üzere bu 6 kurum hiç insanların görüşünü almadan, yeri görmeden oturdukları yerden 'olur' diye imza atıyorlar. Biz bu su akmadığı sürece bu köyde kalmamıza gerek yoktur.”
“HES Projesi geçtiği zaman bu köylerin maddi ittifakının yanı sıra manevi ittifakı da kopuyor. Bu yüzden hukuki yollardan tüm haklarımızı savunacağız.”
Aşağı Dikmetaş Köyü’nden Hamit Sarık: "Dedelerimizin, atalarımızın mezarları var"
"Bu proje bizim mezarlığımızın içinden geçiyor. Burada bizim 100 senelik dedelerimizin, atalarımızın mezarları var. Bu durum bize duygusal bir acı veriyor. Bizim için çok büyük sıkıntı. Dedelerimizin kemiklerini kaldıracağız ki oradan su geçecek, bu bize manen acı veriyor.”
Dikmetaş Köyü’nden Hacı Muslu Çoruh: "Devletten ricamız köyümüzü biz bıraksınlar"